Muskacı – Define Muamması
Erzincan’da bir cezaevinde gardiyan olarak çalışan adamın tanıştığı muskacı ile yaşadığı define macerası ve aklından bir türlü çıkaramadığı korkutucu sorunun esrarengiz hikayesi…
Muskacı
https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: “ca-pub-3681778911335532”, enable_page_level_ads: true });
Erzincan’da, kapalı cezaevinde çalışan, 35 yaşlarında bir gardiyanım. Her gün içeriye giren çıkan insanlarla uğraşıyorum. Günler böyle birbirinin aynı şekilde gidiyordu ki 18 Şubat 2001 günü içeriye bir muskacının girmesiyle hayatım değişti. Muskacı çok gizemli biriydi. Daha önceden de çalıştığım hapishanede içeri çok büyücü, falcı, pericinin girdiğine şahit olmuştum ama bu başkaydı…
Muskacının Cinleri
Ben günler geçtikçe bununla sohbeti kurmuş, ilerletmiştim. Muskacı bana sürekli kendisine ait cinlerden bahsediyordu. Ben de ona diğer mahkumlara kıyasla daha iyi davranıyordum. Pek çok konuda iltimas geçiyordum açıkçası. Muskacı bana sürekli “Karına iyi davran” diyordu. Hatta bir gece garip bir olay oldu… Bilgisayarın başına oturmuş, porno izliyordum. Sonra aniden bir anda sandalyeden düştüm. Üzerime gelen gölgeler gördüm. Beni boğuyordular, nefes alamıyordum, karıma bağıramıyordum…
Define İşimiz Var
Bu hal bir dakika filan sürdü. Sonra gölgeler hızlıca odayı terk ettiler. Korkudan gittim gusül abdesti aldım. Sabah olunca muskacıya evvelsi gece yaşadığım her şeyi anlattım. “Onları ben gönderdim.” dedi bana ama sebebini söylemedi. Bu adam beni korkutmaya başlamıştı. Ertesi gün hapisten çıkıyordu. Bana adresini verdi. “Define işimiz var” dedi. Borcum çoktu; ister istemez kabul ettim.
Muskacı Kitaba Baktı
28 Mart 2003 tarihinde bununla buluştuk. Bana “Gece, yanına kazma kürek alıp gel.” dedi. Ona ait arabaya atladık. Beş altı haneli bir köye vardık. Herkes uyuyordu ya da biz öyle düşünüyorduk. Etrafta kimsecikler yoktu, sadece sokak köpekleri vardı. Arabayı park edip bir tarlaya girdik. İki tepenin arasında bir tarlaydı bu. Muskacı, yanında getirmiş olduğu bir kitaba baktı. Eliyle gösterdiği yeri kazmaya başladım. Ben bir süredir kazmaya devam ederken, birden bana “Dur!” dedi. “Buradan gitmemiz gerek çabuk!” dedi.
Koşarak arabaya doğru geldik ancak araba bıraktığımız yerde değildi. Köye doğru koştuk. Ben yoruldum, bir evin bahçesine oturdum. Arkamda bir el hissettim. Yaşlı bir teyze “Al şu ayranı, iç.” dedi. Gecenin bu saatinde ne ayranı dedim kendi kendime ama içim yanıyordu, içtim. Bana Buraya niye geldin oğul?” dedi. “Define” diyemedim kekeledim “Define di mi?” dedi bana “Evet” dedim.
Cinlerin Musallat Olduğu Bölge
Bana olayın aslını anlattı. Buraya gelen çoğu kişi ölmüş. Meğer o kazdığımız yer, cinlerin musallat olduğu bir bölgeymiş. Sabah olunca köyden bir dayıyla şehire gidip, evime geldim. O muskacıyı bulamadım. Hakkında araştırma yaptım ancak öyle biri bizim cezaevine hiç girmemiş. Düşündükçe aklımı oynatmama yol açan soru ise şu: Peki o zaman o kadar zaman ve olayın yaşandığı gün yanımda olan kimdi?..
Paranormal Deneyim – Kayıp Lokanta
Cin Deneyimi – Cinler Kocamı Öldürmem İçin Vesvese Verdiler