Cinler Bizimle Oyun Mu Oynuyor
Cin Hikayeleri – Geceleri oldukça ıssız ve tenha olan bir bölgedeki benzin istasyonunda gece vardiyasında çalışan bir Instagram takipçimizin anlattıkları…
Gece Vardiyası
Cin Hikayeleri – Ben bir benzin istasyonunda çalışıyordum. Gece vardiyasında farklı aralıklarla 3 farklı paranormal olay yaşadım. Neyse; bir gün yine gece vardiyasında; ben, bir pompacı arkadaş, bir de marketçi arkadaş olmak üzere 3 kişi çalışıyorduk. Benle pompacı arkadaş üçer saat nöbetleşerek uyuyorduk. Zaten gece pek araç gelmez. Öyle pek sık insan da uğramaz. Kedi köpek desen o dahi olmaz. Bizim çalıştığımız istasyon ıssız sayılabilecek bir yerdeydi. Şehir merkezinden oldukça uzaktı.
Tuhaf Sesler
Marketçi arkadaş sürekli markette durur, pek dışarı çıkmazdı. Pompacı arkadaş kulübede uyurdu. Ben de hemen kulübenin 20 metre kadar ilerisinde, servis bölümünde kalırdım. O gece de diğer geceler gibi pek iş olmadığından telefonla vakit geçiriyordum. Saat 03 civarı… Oturuyordum… Birden sesler gelmeye başladı. Ama öyle sıradan sesler değil. Farklı sesler… Tuhaf bir şekilde korkutucu, insani olmayan sesler. Konuşmayla fısıldaşma, inlemeyle gülüşme arasında ton değiştiren, nedenini açıklayamayacağım şekilde insanın ensesindeki tüyleri diken diken eden türden sesler…
Hele gecenin o saatinde ve o ıssızlıkta korkutucu etkisi bir şekilde daha da çok artan sesler. Aynı sesleri belki gündüz duymuş olsa bir insan o kadar da korkmaz veya ürpermez. Sonuçta gündelik yaşamın olağan gürültüleri arasında belki hiç dikkat bile çekmezdi. Ama gecenin o saatinde ve o ıssızlıkta bir şekilde çok ama ürpertici geliyor insana. Zaten asıl sorun gece yarısı bir takım sesler duymak da değildi. Beni asıl korkutan, seslerin bir şekilde insana ait olmadığı, insanlıktan uzak olduğu hissini doğuruyor olmalarıydı… Kapıldığım korku nedeniyle marketçi arkadaşın yanına gittim. Anlattım bazı tuhaf sesler duyduğumu. Bundan sonra marketi arkadaşla beraber kaldığım yere gittik kontrol amacıyla. Ama bu sefer ses filan yoktu.
Kendiliğinden Hareket Eden Eşyalar
Sonra bir başka gece vardiyasında yine benzer şekilde oturuyordum. Pompacı arkadaş uyuyordu. Bense nöbetteydim. Gece yarısı saat 04 civarı. Uykum geldiği için uykumu dağıtmak amacıyla arada dışarı çıkıyordum. Neyse; acıktım. Mutfağa doğru gittim. Tam kapının önünde elimdeki şarj aleti geriye doğru hareket etti. Sağıma soluma baktım hiç kimse yok. Yani masa üstündeki uzun bir eşyanın devrilmesi veya şekil olarak müsait bir eşyanın masadan, fark etmemiş olduğumuz bir dış etkiyle yuvarlanması gibi şeyler olağandır. Ama şarj aleti gibi yuvarlanma, devrilme gibi hareketlere uygun olmayan yapısını düşünce iş biraz tuhaflaşıyor. Zaten düşse, yuvarlansa filan kaza der geçer geçersin. İleri doğru bildiğiniz dümdüz hareket etti! Ben korktum tabi. Hemen markete koştum. Marketçi arkadaşa durumu anlattım ama bana inanmadı.
Bir keresinde de oturmakta olduğum servis bölümünde bir bardağın durup dururken kendi kendine düştüğüne şahit oldum. Camlar kapalı, kapı kapalı, içeride rüzgar yok; masada bir sarsıntı yok, masaya çarpan biri ya da bir şey yok… Nasıl düşebilir kendiliğinden öyle durup dururken. Sanki görünmez bir el bardağı itmiş gibi öylece düşüverdi… Önce duvardan gelen sıra dışı sesler, sonra kendi kendine hareket eden şarj aleti ve son olarak bardak… Acaba çalıştığımız ıssız bölgedeki benzin istasyonunda cinler bizimle oyun mu oynuyorlar diye düşünmüyor değilim bütün bunların sonucunda?