Cinlerle İlgili Bilgiler ve Halk İnanışları
Cinlerle ilgili; dini metinler ve halk inanışları çerçevesinde derlenmiş bilgiler. Cinlerin özellikleri, davranışları, yemekleri, cinlerle cinsel ilişki, cinlerden korunma…
Cinlerle İlgili Bilgilerin Kaynakları
Günümüz Türk toplumunda cin ve iblislere dair halk inanışlarının kahir ekseriyetini Kuran ve hadisler (Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kaydedilmiş sözleri) olmak üzere muhtelif İslami kaynaklar ile İslam öncesi Arap folklorunun İslamize edilmiş bir takım rivayetleri belirler. Bununla beraber Türklerin İslam öncesi dönemden gelen bir takım inanışları da gerek İslami forma bürünerek gerekse de Pagan dönemdeki formlarını aynen koruyarak yaşamayı sürdürmektedir. Söz konusu inanışların başlıcaları ve bunlardan yola çıkılarak hazırlanan cin ve iblislerle ilgili bilgilerden önemli bir kısmı ise şunlardır:
Cinlerin Genel Özellikleri
Erkek ve dişilerden oluşurlar. İnsanlar gibi doğar, büyür, yer içer, uyur ve ölürler. Kabile ve gruplar halinde yaşarlar. Muhammed (s.a.v.) Peygamber ve koyun dışında her şekle girebilirler. Cinlerin gelecekten haber veremediklerine inanılır. Ancak çok hızlı hareket edebildikleri ve görünmedikleri için insanların sırlarını ve gizli konuşmalarını vb. dinleyip, gözlemleyip gerek duyduklarına birbirlerine ve cinci hoca, hüddam gibi kişilere açıklayabilirler. En az 400, en fazla 3.000 sene yaşarlar. Nadiren de olsa 3.000 seneden daha uzun süre hayatta kalmış olanları da vardır. Cinlerin çocukları 40 yaşına kadar annelerinden beslenirler. Müslüman, Hristiyan, Yahudi cinler olduğu gibi dinsiz cinler de vardır.
Cinlerin Yaşadıkları Yerler
Köy ve Kırsal Bölgeler
Bilal bin El Haris, bir rivayetinde şunları anlatır: Bir yolculuk sırasında Allah’ın peygamberi ile birlikte bir yerde konakladık. Peygamber, defi hacet için dışarıya çıktılar. Ben de peşinden temizliğine yardımcı olmak amacıyla ibrik götürdüm. Yanına yaklaştığımda bazı insanların birbirleriyle kavga eder gibi ağız dalaşı yaptıklarına işaret eden sesler işittim. Hiç böyle ses işitmemiştim. Sonra Allah Resulü geri döndüler. Kendisine “Ey Allah’ın Peygamberi! Senin yanında bazı erkeklerin kavga seslerini duydum. Ama konuşan kimseyi görmedim?” dedim.
Allah Resulü “Müslüman cinler ile Müslüman olmayan bazı cinler birbirleriyle kavga edip, çekiştiler. Beni aralarına hakem tayin ettiler. Kendilerini bir yerlere yerleştirmemi istediler. Ben de Müslüman olan cinleri köy ve dağlara, Müslüman olmayan cinleri de dağlarla denizler arasına yerleştirdim.” buyurdular. Bu rivayet kaynaklı olarak, cinlerin çoğunlukla köy ve kırsal bölgelerde meskun olduklarına inanılır.
Terk Edilmiş Ev ve Harabeler
Uzun süredir kullanılmayan, terk edilmiş evleri ve harabeleri sahiplenirler. Cin ve demonlar insanların bulunduğu mekanlarda bulunabilir ve bazen beraberce yaşarlar. Cin ve demonların eve girmemesi için eve girerken sağ ayakla ve besmele çekerek girmek gerekir. Bazen içinde insan yaşayan evlerde de görülür, evin sakinlerine rahatsızlık ve zarar verirler.
Ev sakinlerine görünerek onları korkutur, evin içine pislik ve taş atarlar. Müslüman cinler, insanlara zarar vermemek için evlerin içinde değil daha çok tavanlarında bulunurlar. Müslüman bir cinin sahiplendiği evi terk etmesi istendiğinde üç gün mühlet verilmesi gerekir. Müzik çalınan, içinde resim ve heykel bulunan yerlerde çok olurlar.
Çöplük ve Pis Yerler
Cinler, çöplük gibi pis yerleri mesken edinirler. İslam Peygamberi (s.a.v) evlerde bırakılan çöplerin cinlerin toplantı yerleri olacağını bildirmiştir. (Abdurrezak, Musannaf, XI, 32.)
Haşere Delik ve Oyukları
Hz. Muhammed (s.a.v.) yeryüzündeki haşere deliklerine idrar yapmayı yasakladı. Bunun sebebi Kuran yorumcularından Katade’ye: “Bu deliklere idrar yapmak niye men edildi?” diye sorulmuştu. O da şu cevabı verdi: “Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu.”(Ebu Dâvud, Tahâret, 16, (29); Nesâi, Tahâret 30; (1, 33, 34); A. H. Müsned, V, 82.)
Tuvalet ve Kanalizasyonlar
İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v ); kemik ve tezekle ilgili olarak, bu maddelerin “cinlerin yiyecekleri” olduğunu ifade etmiştir. (Müslim, Salat 150 (450); Tirmizi, Tefsir, Ahkâf (3254); İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı, 96) Bazı din bilginlerine göre kemik; cinlerin, tezek ise cinlerin kendi cinslerinden olan hayvanlarının yiyeceğidir. Bu sebeple söz konusu maddelerden tezeğin en bol bulunduğu yer olan tuvalet ve kanalizasyonlarda cinlerin bolca bulunduğu düşünülür.
İncir Ağacı Çevresi
Yaygın bir Türk halk inanışına göre incir ağaçlarının çevresi; cinlerin en yoğun olarak bulunduğu, ikamet ettiği bölgelerdendir. Bu sebeple özellikle akşam vakitlerinde incir ağaçlarının yanına yaklaşmaktan kaçınılır. İncir ağacının altına işemenin, idrarını yapan kişiye cinlerin musallat olmasına yol açacağına inanılır. Bununla bağlantılı bir başka inanca göre ise incir ağacından düşen kimselerin neredeyse kesin olarak ya sakat kalacağına ya da kısa süre içinde öleceğine inanılır.
Ortaya Çıkış ve Kayboluş Zamanları
Yaygın bir İslam inanışına göre; cinler, İslam Peygamberi Hz. Muhammed ile yaptıkları bir anlaşma gereği; akşam ezanı okununca yani güneş tam olarak batınca dünyaya özgürce dağılırlar. Sabah ezanı okununca yani Güneş doğmadan evvel etraf aydınlanmaya başlayınca; dağ tepeleri, çöller, derin ormanlar gibi ıssız yerlere çekilip dünyayı insanlara bırakırlar. Bu sebeple pek çok Müslüman, akşam olduktan sonra özellikle ıssız yerlerden geçmelerini gerektiren yolculuklara tek başına çıkmazlar. Çocuklar da akşam olduktan sonra evin önünde oynamak için bile olsa dışarı çıkarılmaz.
Cinlerin Hoşlanmadıkları Şeyler
Dua ve İbadet Edilmesi
Cin ve demonlar bulundukları yerde ibadet ve dua edilmesinden hoşlanmazlar.
Ezan
Müslümanlara göre ezandan bilhassa nefret ederler. Akşam ezanı okunduğunda cinlerin dünyası ve insanların dünyası iç içe geçtiği için cinler daha çok akşam ezanından sonra görülür. Sabah ezanı okunduğunda ise dağılırlar. Bu inanışın temelini İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) şu sözleri oluşturmaktadır: Güneş batıp gece karanlığı bastığında, yahut akşamladığınız zaman, çocuklarınızı dışarı çıkmaktan men ediniz. Çünkü şeytanlar o sırada etrafa dağılırlar, faaliyete geçerler. Geceden bir saat / biraz zaman geçtikten sonra, çocukların eve gelmelerini sağlayın ve kapıları kilitleyin ve Allah’ın adını anın. Çünkü, şeytan kapalı bir kapıyı açmaz. (Buharî, Eşribe, 22)
Üzerlik Otu
Üzerlik yahut nazar otu adıyla bilinen bitkinin dumanından çok rahatsız olurlar. Bir mekan cinlerden temizlenmek yahut cinlerin uzak tutulması isteniyorsa o mekanda düzenli aralıklarla üzerlik yakılması suretiyle tütsülenmesi gerekir.
Sirke
Cinler sirke ve sirke kokusunu hiç sevmezler. Cinlerin evden uzaklaştırılması için evin banyo ve tuvaleti hariç her yerinin sirke veya sirkeli suyla silinmesi gerekir.
Demir
Anadolu’da cinlerin saf demirden korktuklarına dair yaygın bir inanç vardır. Özellikle Alkarısı denen ve kadın ve çocuklara musallat olan demona demir iğne batırıldığında şekilde değiştirme özelliğini kaybedip, iğneyi batıran kişinin kölesi olacağına inanılır. Alkarısı, batırılan iğneyi asla kendi çıkaramaz. Bir şekilde bu iğne vücudundan çıkarılırsa köleliği sona erer ve kaçar. Benzer şekilde karabasan ve uyku iblislerinden korunmak için yastığa iğne batırılması yahut yatağın yanında demir makas veya bıçak bulundurulması da yaygın bir uygulamadır.
Koruyucu Muska, Tılsım ve Dualar
Muska: Üçgen biçiminde katlanıp, su geçirmez bir kılıfa konulan ve boynuna takanı, üzerinde taşıyanı ya da sahip olanı zararlı doğaüstü etkilerden koruyup, iyilik getirdiğine ya da hastalıktan vb. kurtardığına inanılan, içinde dinsel ve büyüsel bir gücün saklı olduğu düşünülen, genellikle Arap harfleriyle yazılan kağıt.
Vefk: Muhtelif güç ve etkilere sahip olduğu düşünülen harf ve sayıların, belirli matematiksel denklemlerle, kare ve dikdörtgen şekillerinin içine yazılmasıyla elde edilen bir tılsım çeşidi.
Korunma Duaları: Cin ve demonlar, genellikle Kuran’daki Felak, Nas ve Ayetel Kürsi dualarının okunduğu yerlerden uzaklaşırlar. Bu ayetler korunma amacıyla 3, 7, 41 gibi tek sayılardan oluşan adetlerde okunur. Levha olarak yazılıp duvara asıldıkları yerlere giremeyeceklerine yahut yazılı şekillerini muska olarak üzerinde taşıyan kişilere zarar veremeyeceklerine de inanılır.
Cinlerin Beslenmeleri
Cinlerin yemeği çoğunlukla insan artıklarıdır. Kemik, dışkı, pirinç ve soğan kabuklarını yemeyi severler. Besmele çekilmeden ve sağ el dışında yenen yemeğe ortak olurlar. Yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutmuşsak ve bu yüzden cin yemeğimize ortak olduysa, sofradan kalkmadan besmele çektiğimiz takdirde cin yediklerini kusmak zorunda kalır.
Cin Çarpması ve Musallat
Cin Çarpması Nedir
Cinlerin, insanlara cezalandırma amaçlı olarak yaptıkları doğaüstü saldırılar cin çarpması olarak tanımlanır. Bu saldırılar sonucu, saldırıya uğrayan kişinin vücudunda çeşitli anormallikler gözlemlenir. Uğranılan saldırı sebebiyle yaşanan şok sonucunda kısmı veya tam felç, epilepsi nöbetleri, bilhassa yüz kısmında gözlemlenen kasılma ve şekil bozuklukları da cin çarpması olarak ifade edilir. Cin çarpması çoğunlukla tek seferlik cin saldırıları için kullanılan bir ifadedir. Ancak cin çarpması hadisesinin ardından musallat denilen başka bir fenomen devreye girebilir.
Musallat Nedir
Cin çarpması tek seferlik cin saldırılarına verilen isim iken musallat, cin çarpmasından farklı olarak; cinlerin kişiye sürekli olarak zorbalıkta bulunması, sıkıntı vermesi halidir. Verilen sıkıntının şekli ve şiddeti farklı seviyelerde gelişebilir. Daha çok tek başına yaşayanlarla, kadın ve çocuklara musallat olurlar. Musallat oldukları kişinin tuvalette uzun süre ve yalnız kalmasını teşvik ederler. Eğer bir kişi banyoda uzun süre kalırsa o kişiye bir cin aşık veya musallat olabilir.
Cinlerle alay ederseniz size musallat olurlar. Cinler daha çok abdestsiz bilhassa cenabet dolaşanlara musallat olur, onları çarparlar. Akşam ezanından sonra banyo yapılırsa cin çarpabilir. Akşam ezanından sonra dışarı su dökülmez. Dökülürse cin çarpabilir. Akşam ezanından sonra mutfakta sıcak su dökülmez. Üzerine sıcak su dökülmesi cinlere zarar verdiği için cin çarpmasıyla sonuçlanabilir.
Akşam ezanından sonra evin dışında taharet giderilmez. Giderilirse cin çarpabilir. İnsan idrarı cinleri felç eder. Cinin üzerine veya sofrasına idrar yapılırsa cin çarpar. İşemeden önce besmele çekilmez veya “Destur” denmezse cinlerin veya sofralarının üzerine işenebilir. Bu da cin çarpmasına yol açar. Görünmez oldukları için bilmeden cinlerin sofralarına basılırsa, basan kişinin ayak parmağı şişer.
Cin Musallatı Belirtileri
Bir kişinin sağ kulağına ezan okunduğunda o kişi bayılır, çığlık atar, titrer, ellerini gözlerine kapatır veya ağlarsa bu içine cin girdiği veya musallat olduğu anlamına gelir. Karşımızdaki kişinin insan kılığına girmiş bir cin olduğunu çok hızlı nefes alıp vermesinden ve ayaklarının ters olmasından anlayabiliriz. Kişi sürekli olarak:
- Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsa
- Uyuduğunda sürekli korkunç rüyalar görüyorsa
- Rüyasında; kedi, köpek, kurt, tilki, aslan, inek ve fare gibi hayvanları sıkça görüyorsa
- Rüyasında kendini kabirde, pis yerlerde, korkunç yollarda görüyorsa
- Rüyasında sürekli garip insanlar görüyorsa mesela siyah, çok kısa veya uzun boylu insanlar…
- Gördüğü rüyalar; genellikle karanlık yada alaca karanlık ortamlarda geçiyorsa
- Uykuda farkında olmadan sürekli dişlerini gıcırdatıyorsa
- Uykusunda ağlıyor, gülüyor veya çığlık atıyorsa
- Uykusunda sürekli yüksek bir yerden düşüyor gibi oluyorsa
- Uyandığında kendini toplaması uzun sürüyor, yataktan bir türlü kalkamıyorsa
O kişiye cin musallat olmuş olabilir.
Cin ve Demon Çağırma
Belirli ritüelleri gerçekleştirerek cin çağrılabilir. Cin çağırıldıktan onlara sorular sorulup, cevaplar alınabilir. Hüddam denilen cinci hocalar bazı cinleri hükümleri altına alıp insanlara musallat edebilirler. Cin çağırma törenlerine genellikle Müslüman olmayan cinler icabet eder. Cin çağıran kişilere çokça musallat olurlar. Müslüman cinler insanlara yardım ederler. Bazen insanları diğer cinlerden korumak için mücadele ederler. Özellikle yapılan cin çağırma ritüellerinin yanı sıra cinlerin isimlerinin anılmasının da ismin anıldığı yere cinlerin gelmesine neden olduğuna inanılır
Üç Harfliler: Yaygın bir Türk halk inanışına göre; eğer bir yerde cin kelimesi telaffuz edilir veya cinlerin adı anılırsa oraya cinler gelir. Bu durumdan kaçınmak için sıklıkla Türkçe’de üç harften oluşan cin sözcüğü yerine dolaylı anlatım amacıyla “üç harfliler” ifadesi kullanılır.
Cinler ve Cinsel İlişki
Rüyada sürekli diş çektirdiğini görmek, o esnada cinlerin rüyayı gören kişiyle cinsel ilişkiye girdikleri anlamına gelir. Rüyada sürekli merdiven inip çıkmak, cinlerin rüya gören kişiyle cinsel ilişki kurdukları anlamına gelir. Rüyada yüksek yerlerden düşmek; cinlerin, rüyayı gören kişiyle cinsel ilişki kurdukları anlamına gelir. Cinsel ilişki öncesinde besmele çekilmezse cinler eşlerimize ve çocuklarımıza ortak olur.
Cinsel ilişki sırasında üzerimizde bir örtü olmazsa cinler ilişkiye dahil olarak o ilişkiden doğacak çocuğa ortak olurlar. Cinlerin dişilerine peri denir ve bazen erkeklere aşık olurlar. Periler insan erkeklere aşık olduklarında onlara çok güzel kadınlar şeklinde görünüp, baştan çıkarmaya çalışırlar. İnsanlarla cinsel beraberlik yaşayan perilerin insandan çocukları olabilir.
Cin Mahkemeleri
Bazen kendilerine zarar veren insanları kaçırıp cin mahkemelerinde yargılarlar. Bir rivayete göre: Hz. Aişe (r.a.) validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. Hz. Aişe validemiz sebebini sorunca: “Sen cinlerden bir Müslüman katlettin. Bunun mahkemesi yapılacak.” denildi. O da: “Ben nerede bir cin öldürdüm?” dediğinde ona cevap verildi: “Sen Kuran okurken bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimiz de öldü. Bunun hesabı görülecek.” (Kurtubi, el-Camiu Liahkami’l-Kur’an, 16/214,215.) Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapıldı. Olay tatlıya bağlandı.”
Cin Düğünleri
Cinlerin de insanlar gibi doğup büyüdükleri, kendi aralarında sosyalleştikleri ve öldüklerine inanılır. Bu bağlamda cinlerin kendi aralarında evlendikleri ve bunun sonucu olarak üreyip çoğaldıkları düşünülür. Cinlerin birden fazla evlilik yaptıkları rivayet edilir. Çeşitli rivayet ve hikayelerden anlaşıldığı kadarıyla cin düğünleri ıssız orman veya uzak tarlalarda gerçekleşir. Cin düğünleri insanlar tarafından doğrudan görülmezler. Bulunulan yerde kaynağı belirsiz ışık, davul ya da eğlence sesleri duyulması yoluyla orada bir cin düğünü yapılmakta olduğu düşünülür. Kısa sürerler.
[…] Cinler Hakkında Bilgi Ve Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgi ve Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgi ve Halk İnançları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]
[…] Cinler Hakkında Bilgiler […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgi ve Halk İnanışları […]
[…] Cinlerle İlgili Bilgiler, Halk İnanışları […]