6 Yaşanmış Kısa Cin Hikayesi

Cinli Korku Hikayeleri – 6 adet kısa, yaşanmış cin hikayesi daha! Okuyacağınız hikayelerin başlıkları ise şunlar: “Kanayan Gelin”, “Cin Musallatı”, “Bebek Sesi”, “Git Buradan”, “Ölmüş Büyücü Kadın”, “Annemin Ayakları Ters!”  

Kanayan Gelin

Aydın Kuşadası’nda; Yeniköy denen bir köyde oturuyorduk. Bu olay başımdan geçtiğinde yaşım daha 11’di. Bizim ev, köyün merkezinden bayağı uzaktı. Oturduğumuz evde; gelinin biri, çok büyük acılar çekerek ölmüş. Bunu bilmiyordu aslında aile fertlerim. Hala neden öldüğü bilinmez ama ağladığında gözlerinden kan geldiği söylenir. Avuçlarının içi köz yanığı gibi yaraymış. Canı yandığında attığı çığlıklar köydeki evlerden rahatlıkla duyulurmuş.

Bu her ne ise genç yaşta öldürmüş gelini. O şeyden sonra kimse oturamamış o evde. Tarlaları bakımsız, ev ise harabe. Tabi bizim aile de beleşçi; geçmiş ev ve o geline ait olan tarlaların başına. Evi biraz harcamadan sonra adam etmişler. Oturulacak hale getirmişler. Annem, bir gece beni amcamları yemeğe çağırmam için amcamlara yolladı. Hava kararmak üzereydi ve korkmuştum. Anneme “Anne! Gönderme, geri dönemem.” dedim. Annem de “Amcanla beraber gelirsin” dedi. 

Ben de bundan cesaret alarak yola çıktım. Bizim ev, köye yaklaşık 10 dakika mesafedeydi. Hava kararmıştı ki amcamların evine vardım. Kapıyı çalıp “Amca, annem sizi yemeğe çağırıyor.” dedim. Amcam da “Misafir geldi. Bu akşam gelemeyiz.” dedi. Ben de “Tamam.” dedim. Amcam “Eve gitmeye korkarsan bırakayım seni.” dedi. Tabi körpelik ya erkeklik yapıp “Ne korkması amca! Ben koca adam oldum artık.” deyip, yola çıktım. Aslında içimde öyle bir cesaret vardı ki dağları taşları dahi gezmek istiyordu canım.

Neyse, yürümeye başladım. Evin yolunu yarılamıştım. Karşıma güzeller güzeli biri çıktı. Bir şeyden kaçar gibi bir hali vardı. “Burdan oğlum, burdan!” diye bana sürekli bir şeyler söylüyordu. Sonra elimden tuttu. Bir ara o kadar sıcaktı ki elimin yandığını hissettim. Ona elimin acıdığını söyleyince elimi bıraktı ve yine “Burdan gideceğiz.” dedi. Sonra ben korkup koşmaya başladım. Arkamdan “Kaç! Babam geliyor, kaç çabuk!” diye bağırıyordu.  

Eve az kala bağırdım. Babam çıktı ve beni arkasına alıp, olayın olduğu yere doğru götürdü. Bu sırada öyle bir çığlık duyduk ki o yaşta bile içimi parçaladı. Babamın ağladığını gördüm. Babam iki gün içinde evi boşalttı ve oradan taşındık. Şimdi Bursa’da oturuyoruz. Oradan taşındıktan bir sene kadar sonra  Kuşadası’na ziyarete gitmiştik. O eve de bakmaya gitmiştim bir ara. Gündüzdü ama evin o eski halinden hiç farkı yoktu. Sanki içeride savaş çıkmış, eski harabe haline dönmüştü. Ama şimdiki aklım olsa oturur dinlerdim o kızı. Kim bilir ne derdi vardı zavallı gelinin.

Keşfet