Vampirler Hakkındaki Gerçekler
Blagojević Vampir Vakası
Petar Blagojević vakası, 18. yüzyılda Sırbistan’ın Medveđa kasabasında yaşanan bir vampir olayıdır. Olay, bölgedeki halk arasında büyük bir panik yaratmış ve tarihçiler tarafından kaydedilmiştir.
Petar Blagojević, öldükten sonra köyde birkaç kez görüldüğü iddialarıyla başlayan olaylar zincirine neden oldu. Blagojević’in eşi, ölümünden kısa bir süre sonra, köydeki birçok kişinin onu gece görüp kanını emdiğini iddia etti. Bir süre sonra, köyün önde gelenleri Blagojević’in mezarını açtı ve onun taze kanla dolu olduğunu gördü. Olayın yayılmasıyla birlikte, köylüler korkudan evlerinden çıkamaz hale geldi. Sonunda, Blagojević’in kalbi çıkarıldı ve vücudu yakıldı. Ancak köylüler, Blagojević’in hayaletinin hala köyde dolaştığına inanmaya devam ettiler.
Bu olay, Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerinde vampir efsanesine yönelik inancın güçlü olduğu bir dönemde gerçekleşti ve bölgedeki diğer vampir olaylarıyla birlikte bu inancın daha da yayılmasına neden oldu.
Bükreş Vampir Vakası
Bükreş’teki vampir olayı, 18. yüzyılın ortalarında gerçekleşti. Olayın merkezinde, sıradan bir ailenin oğlu olan Arnaut Pavle adlı bir kişi vardı. Pavle, 1725 yılında öldü ve ölümünden sonra, hayatta kalan ailesi arasında kısa süre içinde salgınlar baş gösterdi. Pavle’nin ölümünden sonra, birçok kişi tarafından görüldüğü iddia edilen hayaleti hakkında söylentiler yayılmaya başladı. Bu söylentilere göre, Pavle’nin hayaleti, geceleyin mahallede dolaşıyor ve insanların kanını emiyordu. Bu nedenle, halk arasında Pavle’nin bir vampir olduğu düşünülüyordu.
Birçok kişi, Pavle’nin mezarını açıp kalbini çıkardı. Kalp, bir kılıfa sarıldı ve kiliseye götürüldü. Burada, rahipler tarafından, vampirleri ortadan kaldırmak için kullanılan geleneksel yöntemlerle yakıldı. Bu olayın ardından, Bükreş’teki diğer mahallelerde de benzer söylentiler ortaya çıktı ve birçok kişi, ölü yakınlarının vampir olduğuna inanarak mezarlarını açtı ve kalplerini çıkardı. Bu olay, Romanya’da hala popüler bir efsane olarak kabul ediliyor.
Tırnova Vampiri Olayı
Tırnova vampir olayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altındaki Bulgaristan’da 19. yüzyılda yaşanmış bir vampir vakasıdır. Olayın gerçekleştiği Tırnova (Veliko Tarnovo) şehri, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun bir eyaleti olan Vidin Sancağı’na bağlıydı.
Olay, 1810 yılında yaşandı ve yerel bir çiftlikte çalışan bir kadının ölümüyle başladı. Kadının ölümü sonrasında, diğer köylülerin tarlalarında çalışırken türlü yaralarla eve dönen insanlar olduğu ve aynı zamanda bazı hayvanların gizemli bir şekilde öldüğü gözlemlendi. Köylüler, bu olayların sebebini bir vampirin neden olduğuna inanmaya başladılar.
Bir avuç köylü, cesedi mezarından çıkararak kalbine kazıklamak gibi geleneksel bir yöntemle vampiri öldürmeye karar verdi. Ancak vampirin cesedi açıldığında, cesedin bozulmamış olduğu ve bedeninde taze kan izleri olduğu görüldü. Bunun sonucunda vampir avcıları, vampirin her gün yeni bir kurban arayarak güçlendiğine inandılar.
Vampir avcıları, sonunda ölümcül bir darbe indirerek vampiri öldürdüklerini düşündüler. Ancak ölümler devam etti. Bu durum, köylülerin olayın sadece bir vampir vakası olmadığını, aynı zamanda bir büyücü tarafından da kışkırtılmış olabileceğini düşündürdü. Büyücü olduğuna inanılan bir kadın, suçlanarak idam edildi.
Tırnova vampir olayı, zamanının en meşhur vampir vakalarından biri olarak kabul edilir. Vampir avcılarının inançları ve uygulamaları, Balkan kültüründeki vampir inançlarının ve efsanelerinin tipik örneklerinden biridir.
Zarožje Vampiri Olayı
Zarožje Vampiri olayı, Sırbistan’ın Zarožje köyünde 1970’lerde meydana geldi. Köyün yerlisi olan Petar Blagojević’in 1936 yılında ölmesinden sonra, çevrede bir dizi tuhaf olay yaşandı. Blagojević’in ölümünden kısa bir süre sonra, köy sakinleri, geceleyin mezarlıkta yürüyen bir figür gördüklerini iddia ettiler. Ayrıca, köyde bazı evlerin çatılarından kan damlaları gelmesi ve bazı hayvanların ölü bulunması gibi olaylar da meydana geldi.
Köy sakinleri, Petar Blagojević’in ölümünden sonra vampir olduğuna inandılar. Mezarı açıldığında, vücudunun çürümüş olmaması ve ağzından taze kan gelmesi, bu inancı pekiştirdi. Blagojević’in kalbine bir kazık çakılarak öldürüldüğü ve vücudu yakıldıktan sonra külünün rüzgarla dağıldığı söylenir. Zarožje Vampiri olayı, Yugoslavya’nın dağılmasından sonra dünya çapında ilgi çekti ve turistlerin köye akın etmesine neden oldu. Ayrıca, olay, popüler kültürde de yer buldu ve birkaç film ve TV programına konu oldu.