Vampirler Hakkındaki Gerçekler

46
0
(0)

Yaşanmış Vampir Vakaları

Tarihte vampir benzeri inanışların ve hikayelerin birçok kültürde ve zaman diliminde var olduğu bilinmektedir. Özellikle 18. yüzyılda, Balkanlar ve çevresinde vampir inanışlarına dayanan bir dizi olay yaşandı. Bunlardan en ünlüsü, 1725 yılında Sırbistan’da yaşandı ve “Vampir of Moravia” olarak bilinen bir adamla ilişkilendirildi. Adamın ölümünden sonra, köyde birçok ölüm vakası meydana geldi ve halk bu ölümlerin vampir saldırısından kaynaklandığına inandı. Halk, adamın mezarını açarak onun bir vampir olduğuna karar verdi ve kalbini kazıyıp yaktılar. Benzer olaylar, diğer Balkan ülkelerinde ve hatta İngiltere’de de yaşandı. 19. yüzyılın başlarında, Londra’da bir dizi cinayet işlendi ve polis, suçlunun bir vampir olduğuna inandı. Ancak sonunda suçlu bir insan çıktı.

Günümüzde de, bazı bölgelerde vampir benzeri inanışlar hala varlığını sürdürmektedir ve zaman zaman benzeri olaylar yaşanabilmektedir. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış bir vampir varlığı veya saldırısı bulunmamaktadır.

Moravia Vampiri Olayı

Vampir of Moravia, 18. yüzyılın ortalarında Moravya’da yaşanan bir vampirlik vakasıdır. Olay, gerçekliği tartışmalı olmakla birlikte, vampir efsanelerinin tarihinde önemli bir yer tutar. Olayın merkezinde, 1725 yılında hayatını kaybeden Arnold Paole adlı bir asker vardı. Paole, Sırbistan’da Osmanlı İmparatorluğu’nun hizmetinde görev yaparken, bir gün yaralı bir vampirle karşılaştığını iddia etti. Vampirin onu ısırarak vampir haline getirdiğini söyleyen Paole, birkaç yıl sonra Moravya’ya geri döndü.

Paole, Moravya’da yaşadığı sırada, birçok kişinin ölümünden sorumlu tutuldu ve vampir olduğu düşünüldü. Bazı kaynaklara göre, öldürülen kişiler de vampir olarak kabul edilmişti ve bu kişilerin mezarları çıkarılarak bedenleri yakıldı. Ancak Paole’nin bedeni yakılmadan defnedildiği için, bir süre sonra mezarı açılarak bedeni de yakıldı.

Olayın ardından, vampir inancı ve vampir avcıları Avrupa’da popüler hale geldi. Moravya’da yaşanan bu olay, vampir avcılarının öncüsü olarak kabul edilen Johann Flückinger tarafından detaylı bir şekilde kaydedilmiştir. Ayrıca, Bram Stoker’ın ünlü romanı “Dracula”da da bu olaydan esinlenildiği düşünülmektedir. Bugün, vampir of Moravia olayı, vampir efsanelerinin tarihinde önemli bir yere sahiptir ve vampir inancının ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir örnek olarak kabul edilir.

Highgate Vampir Olayı

Related Posts

Bu olayın tarihi kayıtları oldukça belirsizdir ve farklı kaynaklarda farklı versiyonları bulunmaktadır. Ancak genel olarak şöyle bir hikaye anlatılır:

1810 yılında, Londra’nın doğusundaki bir mahallede, bir dizi korkunç cinayet işlendi. Cinayetlerde, kurbanların boyunlarından kan emildiği ve bedenlerinin çeşitli yerlerinde ısırık izleri bulunduğu söylendi. Polis, bu cinayetlerin bir vampir tarafından işlenmiş olabileceği ihtimali üzerine çalışmaya başladı.

Polis, cinayetlerin işlendiği mahallede araştırmalar yaparken, bir yabancının şüpheli tavırları dikkatlerini çekti. Yabancı, yalnız yaşayan bir kadının yanına taşınmıştı ve gece yarısı sık sık evden çıkıp dolaşıyordu. Polis, yabancının evine baskın düzenledi ve içeride bir dizi kanlı giysi ve bıçak buldu.

Yabancı sorgulandığında, vampir olduğunu iddia etti ve cinayetleri işlediğini kabul etti. Ancak daha sonra verdiği ifadesinde, kendisinin bir vampir olmadığını, sadece hayatta kalabilmek için insan kanı içmek zorunda kaldığını söyledi.

Sonunda, yabancı suçlu olarak yargılandı ve mahkeme tarafından ölüme mahkum edildi. Olay, o dönemde büyük bir ilgiyle takip edildi ve vampirliğin gerçek olduğuna inananların sayısı arttı. Ancak zamanla, cinayetlerin gerçek sebebinin bir vampir değil, bir seri katil olduğu ortaya çıktı. Cinayetleri işleyen kişi, yabancının aksine bir insan çıktı ve o da yakalandı ve suçunu itiraf etti.

Vampir Paniği Olayı

İngiltere’de 1800’lü yılların ortalarında “vampir paniği” olarak adlandırılan bir dönem yaşandı. Bu dönemde özellikle kırsal bölgelerde, bazı kişilerin vampir olduğuna inanıldı ve halk arasında büyük bir korku ve panik yaşandı. Vampir paniği, 1800’lü yılların ortalarında başladı ve özellikle 1850’lerde doruk noktasına ulaştı. İnsanlar, ölü bedenlerin gece yarısı mezarlarından çıkarak evlerine girdiğine ve aile üyelerinin kanını emdiğine inanıyorlardı. Bu inanışın temelinde ise, insanlar arasında yaygın olan bilgi eksikliği, yetersiz tıbbi bilgi ve hurafelere dayalı inançlar yer alıyordu.

Bu dönemde, bazı insanlar, gece yarısı mezarlıklara giderek, ölü bedenleri kazdılar ve bu bedenleri tekrar öldürdüklerine inandılar. Bazı insanlar da ölülerin ağızlarına sarımsak sokarak vampirleri uzaklaştırmaya çalıştılar. Vampir paniği, zamanla sona erse de, o dönemde halk arasında büyük bir korku ve panik yaşanmıştı. Bugün ise bu dönem, tarihi bir olay olarak hatırlanmaktadır.

BU İÇERİĞİ NE KADAR BEĞENDİNİZ?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin