Türkçe’de Söz Sanatları: Mecazı Mürsel – Ad Aktarması Konu Anlatımı

0
(0)

Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması), benzetme amacı olmaksızın bir sözün, başka bir sözün yerine kullanılması sanatıdır. Mecaz-ı Mürsel, iki sözcük arasında parça-bütün, genel-özel, iç-dış, yazar-eser ya da başka bir çağrışım ilişkisi bulunduğunda yapılır. Mecaz-ı Mürsel, Türk edebiyatında sık sık kullanılan bir söz sanatıdır. Mecaz-ı Mürselde iki temel unsur vardır:

  • Aktarılan (A): Başka bir sözün yerine kullanılan söz
  • Aktarılanın Yeri (AY): Aktarılan sözün yerine kullanılması gereken söz

Mecaz-ı Mürselde aktarılan sözün gerçek anlamını değil, aktarılanın yerine kullanılması gereken sözün anlamını ifade ettiği için mecazî anlam da kullanılmış olur. Örneğin:

  • Ankara bu karara tepki gösterdi. Bu cümlede Ankara aktarılan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise aktarılanın yeridir. Ankara’nın gerçek anlamı bir şehirdir ama burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anlamını ifade etmektedir.

Mecaz-ı Mürselde aktarılan ile aktarılanın yeri arasında kurulan ilişkilere göre çeşitli türleri vardır:

  • İç-Dış İlişkisi: Bir varlığın içinde bulunduğu veya dışında kaldığı başka bir varlığın adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • Anne, çamaşır kazanı kaynadı ,gel! Bu cümlede kazan aktarılan, su ise aktarılanın yeridir. Kazanın gerçek anlamı bir kap olmasına rağmen burada suyun anlamını ifade etmektedir.
    • Bu depoyla Düzce’ye kadar gideriz. Bu cümlede depo aktarılan, benzin ise aktarılanın yeridir. Deposunun gerçek anlamı bir kap olmasına rağmen burada benzinin anlamını ifade etmektedir.
  • Parça-Bütün İlişkisi: Bir varlığın parçasının veya bütününün adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • O zamanlar bu gazetede usta kalemler vardı. Bu cümlede kalem aktarılan, yazar ise aktarılanın yeridir. Kalemin gerçek anlamı bir araç olmasına rağmen burada yazarın anlamını ifade etmektedir.
    • Motor gece karanlığında yükünü Bartın’a boşalttı. Bu cümlede motor aktarılan, gemi ise aktarılanın yeridir. Motorun gerçek anlamı bir makine olmasına rağmen burada geminin anlamını ifade etmektedir.
  • Neden-Sonuç İlişkisi: Bir olayın nedeninin veya sonucunun adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • Hay mübarek! Bereket yağıyor bereket! Bu cümlede bereket aktarılan, yağmur ise aktarılanın yeridir. Bereketin gerçek anlamı bolluk olmasına rağmen burada yağmurun anlamını ifade etmektedir.
    • Bahar aylarında rahmet düşmezse ürün iyi olmaz. Bu cümlede rahmet aktarılan, yağmur ise aktarılanın yeridir. Rahmetin gerçek anlamı merhamet olmasına rağmen burada yağmurun anlamını ifade etmektedir.
  • Sanatçı-Eser İlişkisi: Bir sanatçının veya eserinin adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • Davetlilere piyanosuyla önce Çaykovski, sonra Mozart çaldı. Bu cümlede Çaykovski ve Mozart aktarılan, onların eserleri ise aktarılanın yeridir. Çaykovski ve Mozart’ın gerçek anlamları birer besteci olmasına rağmen burada onların eserlerinin anlamını ifade etmektedir.
    • Şimdi de biraz Yunus Emre okuyalım mı? Bu cümlede Yunus Emre aktarılan, onun şiirleri ise aktarılanın yeridir. Yunus Emre’nin gerçek anlamı bir şair olmasına rağmen burada onun şiirlerinin anlamını ifade etmektedir.
  • Yer-Yön-Bölge-Çağ-İnsan İlişkisi: Bir yerin, yönün, bölgenin, çağın veya insanın adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • Eve haber verip geleyim. Bu cümlede ev aktarılan, evdeki insanlar ise aktarılanın yeridir. Evin gerçek anlamı bir yapı olmasına rağmen burada evdeki insanların anlamını ifade etmektedir.
    • Ankara bu karara tepki gösterdi. Bu cümlede Ankara aktarılan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise aktarılanın yeridir. Ankara’nın gerçek anlamı bir şehir olmasına rağmen burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anlamını ifade etmektedir.
  • Soyut-Somut İlişkisi: Bir soyut kavramın veya somut varlığın adının kullanılmasıdır. Örneğin:
    • Türklük yüreğini dağlasın gayrı / Cihan da bizimle ağlasın gayrı. Bu beyitte Türklük aktarılan, Türk insanı veya Türk milleti ise aktarılanın yeridir. Türklüğün gerçek anlamı bir soyut kavram olmasına rağmen burada Türk insanı veya Türk milleti’nin anlamını ifade etmektedir.
    • Gençlik; kafası ve yüreğiyle toplumun güvencesidir. Bu cümlede gençlik aktarılan, gençler ise aktarılanın yeridir. Gençliğin gerçek anlamı bir soyut kavram olmasına rağmen burada gençlerin anlamını ifade etmektedir.

BU İÇERİĞİ NE KADAR BEĞENDİNİZ?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Keşfet

Paranormal Haber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin