Türkçe’de Söz Sanatları: Kinaye Konu Anlatımı
Kinaye (Değinmece), bir sözün, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılması sanatıdır. Kinaye, benzetme amacı güdülmeden yapılan bir mecazdır. Kinaye, Türk edebiyatında sık sık kullanılan bir söz sanatıdır. Kinayedeki iki temel unsur vardır:
- Kinayeli Söz (KS): Hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündüren söz
- Asıl Kastedilen (AK): Kinayeli sözün mecaz anlamıyla ifade ettiği kavram veya durum
Kinayedeki asıl kastedilen, mecaz anlamdır. Kinayeli sözün gerçek anlamı ise ikinci planda kalır veya alay konusu olur. Kinayeden; karşıdakini incitmeden iğnelemede, hafif ve zarif biçimde alaya almada yararlanılır. Deyim ve atasözlerimizde kinayeye çok rastlanır. Örneğin:
- O, eli uzun biridir. Bu cümlede eli uzun kinayeli söz, hırsız ise asıl kastedilendir. Eli uzunun gerçek anlamı bir fiziksel özellik olmasına rağmen burada hırsızın anlamını ifade etmektedir.
- Sen bu otobüsle git, ben Bartın’a bineceğim. Bu cümlede Bartın kinayeli söz, Bartın’a giden otobüs ise asıl kastedilendir. Bartın’ın gerçek anlamı bir şehir olmasına rağmen burada Bartın’a giden otobüsün anlamını ifade etmektedir.
Kinayedeki kinayeli söz ile asıl kastedilen arasında kurulan ilişkilere göre çeşitli türleri vardır:
- İsim-Tamlama İlişkisi: Bir ismin tamlamasının kullanılmasıdır. Örneğin:
- Bu akşam yemeği yemeye gelen misafirlerimiz var. Bu cümlede misafirlerimiz kinayeli söz, istenmeyen kişiler ise asıl kastedilendir. Misafirlerimizin gerçek anlamı davet edilen kişiler olmasına rağmen burada istenmeyen kişilerin anlamını ifade etmektedir.
- Bu adam çok çalışkan bir öğrenciymiş. Bu cümlede çalışkan öğrenci kinayeli söz, tembel öğrenci ise asıl kastedilendir. Çalışkan öğrencinin gerçek anlamı çok çalışan öğrenci olmasına rağmen burada tembel öğrencinin anlamını ifade etmektedir.
- Zarf-Tamlama İlişkisi: Bir zarfın tamlamasının kullanılmasıdır. Örneğin:
- O, çok güzel konuşuyor. Bu cümlede çok güzel kinayeli söz, kötü veya boş konuşmak ise asıl kastedilendir. Çok güzelin gerçek anlamı güzel ve etkili konuşmak olmasına rağmen burada kötü veya boş konuşmanın anlamını ifade etmektedir.
- O, çok dürüst davranmış. Bu cümlede çok dürüst kinayeli söz, yalan veya hileli davranmak ise asıl kastedilendir. Çok dürüstün gerçek anlamı dürüst ve doğru davranmak olmasına rağmen burada yalan veya hileli davranmanın anlamını ifade etmektedir.
- Sıfat-Tamlama İlişkisi: Bir sıfatın tamlamasının kullanılmasıdır. Örneğin:
- O, çok akıllı bir adam. Bu cümlede çok akıllı kinayeli söz, aptal veya ahmak ise asıl kastedilendir. Çok akıllının gerçek anlamı akıllı ve zeki olmak olmasına rağmen burada aptal veya ahmağın anlamını ifade etmektedir.
- O, çok güzel bir kadın. Bu cümlede çok güzel kinayeli söz, çirkin veya itici ise asıl kastedilendir. Çok güzelin gerçek anlamı güzel ve çekici olmak olmasına rağmen burada çirkin veya iticinin anlamını ifade etmektedir.