Adsız: İsimsiz Kişi
Sibirler’de “Adsız Hanım” adlı kötü bir ruh bulunmaktadır. Ad nesnenin bir anlamda ruhudur, onun bir parçasıdır ve aralarında bir bağ vardır.
Henüz kahramanlık yapmadığı için adı koyulmamış, bir ad kazanmamış çocuk. Türk geleneğinde çocuk büyüyüp de bir kahramanlık veya önemli bir iş yapana kadar kendisine isim verilmez ya da o zamana kadar geçici bir ad verilir. Dikkate değer bir olay gerçekleştirdiğinde ise o bölgenin ulu kişisi (ozan, şaman, hoca vs.) gelir, bu yaptığı kahramanlığı çağrıştıran bir ad koyar. Genelde küçük birşölen yapılır veya yemek verilir.
Örneğin; Dede Korkut Öyküleri’nde anlatılan ve boğayı boynuzlarından tutup yere vurarak yenen çocuğa Korkut Ata’nın gelerek “Boğaç” adını vermesi gibi. Adsız olmak bir eksiklik sayılır ve bu nedenle olumsuz anlamlar içerir. Örneğin Sibirler’de “Adsız Hanım” adlı kötü bir ruh bulunmaktadır. Ad nesnenin bir anlamda ruhudur, onun bir parçasıdır ve aralarında bir bağ vardır. Soyadı ise insanın ataları ile olan bağını ortaya koyar ve pek çok insan için bir gurur kaynağı olarak algılanır. Kendi soyadını taşıyan insanların meziyetleri övülür.
Anlam: (Ad / At) Adı olmayan veya atı olmayan demektir. At sözcüğüyle bağlantısı dikkate alındığında atsız olmak adsız olmakla eşdeğer tutulur.
Kaynak: Deniz Karakurt, Türk Söylence Sözlüğü