Ad: Her Şeyin Başlangıcı

0
(0)

Türklerde Yayguçı Çağ (Yaratılış Zamanı) inanışı, varlığın birbirinden ayrışmadığı, her şeyin bütün olarak var olduğu bir dönemi ifâde eder. Her şeyin sonsuz bir su halinde olduğu bu çağda varlıkların anlamı ve adı yoktur.

Bir varlığı tanıtan, sembolize eden sözcük. Herhangi bir şeyi tanımaya, tanıtmaya veya tanımlamaya yarayan, ona özgülenmiş bir kelimedir. Bir kimseyi, nesneyi, varlığı yada olguyu anlatmaya, akla getirmeye yarayan kavramdır. Ad insanoğlunun var olduğu her yerde nesneleri ve olguları nitelemek için kullanılan soyut bir araçtır. Ün, şöhret anlamları da taşır. 

Bazı felsefi yaklaşımlarda varlıklardan önce onların adlarının var olduğuna inanılmıştır. Elbetteki bu felsefi bir tartışma konusudur. Ancak ad kavramı Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Ad, bir varlığın soyut olarak atı yani bineğidir. Adı olmayan varlıkların öteki alemlere, farklı dünyalara ait olduğu düşünülür. Bu nedenle de adsız olmak bir eksiklik sayılır. 

Türklerde Yayguçı Çağ (Yaratılış Zamanı) inanışı, tüm varlığın birbirinden ayrışmadığı, henüz her şeyin bütün olarak var olduğu bir dönemi ifâde eder. Başka hiçbir şeyin mevcut olmadığı, her şeyin sonsuz bir su halinde olduğu bu çağda, gök bile yaratılmamışken varlıkların anlamı ve adı yoktur. Bu nedenle Türk efsanelerinde her şeyin bu dönemde sağır ve dilsiz olduğu söylenir. Bu sonsuzlukta önce varlığa ad verilerek yaratılış başlamıştır. Benzer biçimde Sümer inanışına göre su tanrısı Enki, her şeye bir ad vermiş ve böylece yaratılış başlamıştır. Yani ad bu bağlamda anlam ve başlangıç demektir.

Ayrıca Felsefe’de önemli bir akım olan İdealist Yaklaşım da benzer bir öngörüye sahiptir. Buna göre önce “İdea” (Düşünce) vardır ve onun temsil ettiği nesneler sonradan varlık bulur. Türklerin İslamiyet’i kabul ettikleri ilk dönemlerde, halk kültürü kendi anlayışına ve algılayışına uygun olarak İslam terminolojisindeki pek çok kavramı Türkçe sözcüklerle ifade etmiştir. (Örneğin “Abdest Almak” için “Yunup Kılmak” tabiri kullanılmıştır.) Besmele kavramı da bu dönemlerde belirli bir süre Adlama sözcüğü ile karşılanmıştır. Arapça kökenli “Besmele” sözcüğü Allah’ın (c.c.) adını anma demektir. Türkçe “Adlama” kelimesi adanma, ad söyleme anlamına gelir ve erken dönemTürk-İslam inancında ve daha sonraki çağlarda kimi kırsal bölgelerde bu tabir ile Allah’ın (c.c) adının anılması yani Besmele (Arapça ‘isim’ kökünden gelir) kastedilmiştir. 

Günümüzde ise İslam terminolojisindeki asıl biçimi olan Besmele ifadesi tercih edilir ve kullanılır. İslam ile birlikte Besmele (Adlama) kavramı çok yaygın bir hale gelmiştir. İslami anlayışa göre her işe Allah’ın (c.c) adıyla başlamak gerekir. Üzerine Allah’ın (c.c) adının anılmadan kesilen veya kendiliğinden ölen hayvanların yenilmesi yasaktır. Besmele cümlesinin içeriği Türkçe’ye anlam olarak; “Acıyıcı ve Acıyan Allah’ın adıyla…” ya da kısaltılmış biçimiyle “Bismillah” (“Allah’ın adıyla…”) olarak çevrilebilir. Besmele, doğal süreçlere Yaratıcıyı dahil etmeyi öngörür. Yani aslında, (Türk halk inanışına da uyumlu olarak) önce maddenin değil düşüncenin var olduğu görüşü uyarınca düşünceyi temsil eden sözün söylenmesi gerekir. 

İbadete, duaya ve kurban etmeye başlamadan önce zihin temizlenmelidir ki yapılan iş de temiz olabilsin. Bunun için de Yaradan’ın adı anılır. Böylece, hiçbir şey yokken yalnız Allah’ın (c.c.) var olduğu anımsanır.

Anlam: (Ad / At / Ay) Türkçe’de bu kök tanımlama, niteleme, yönelme, başka bir yere atlama, binek hayvanı anlamı içerir. Türkçe’de ad aynı zamanda at demektir ve pek çok lehçede “d/t” farkı ortadan kalkar. At, kutlu bir hayvan olarak o kişinin kimliğidir aynı zamanda. Kişinin adının aslında onun soyut bir atı olduğu ve kendisini taşıdığı düşünülebilir. Bu nedenle eskiden Türkler öldüklerinde atlarıyla (yani adlarıyla) birlikte gömülmüşlerdir. Çünkü at öte alemdeki yolculuğunda kişiye yardımcı olacaktır. Türkçe’nin tüm şive ve lehçelerinde ad / at biçimiyle binlerce yıldır yer alan ortak bir kelimedir. Aynı zamanda bir kök olarak yüzlerce kelimenin türemesine olanak vermiştir. “Ad” ve “Adda” kelimeleri Sümercede baba demektir. Dolayısıyla köken olarak Ata kelimesi ile de bağlantılıdır ve bu sözcük aslında adı alınan kişi demektir yani kendisinden ad alınmayı ifâde eder. Adamak, adak sözcükleri yine bu kökten türemiştir. Atamak kelimesi bazı şivelerde ad koymak anlamı taşır.

Eşdeğer: At, Ner

Kaynak: Deniz Karakurt, Türk Söylence Sözlüğü

Bu gönderiyi ne kadar beğendiniz?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Keşfet