Telepati, Telekinezi ve Diğer Paranormal Yeteneklerim

0
(0)

Paranormal Hikayeler Telepati, telekinezi, geleceği görme gibi yetenekleri olan kalp gözü açık bir bayan çocukluğundan beri yaşadığı paranormal olayların hikayesini anlattı:

Açıkçası yazmak için çok uzun düşündüm. İçine kapanık, kendini zor ifade eden tiplerdenim diyebilirim. Biraz uzun olacak galiba… Sıkmadan aklıma geldiğince anlatmaya çalışacağım. Hatam olursa af ola… Aslında hikayem çok küçükken başladı ama buraları sadece ”yatak yüklüğünün arkasından çıkan beyaz parlak bir el, kapının üzerindeki anahtarla sabaha kadar oynandığı gibi sesler ve odamda bulunan bilumum kağıtların yırtılmasıyla” geçeceğim.

Liseye geçtiğim seneye kadar yaşadığım (bence) bu ufak tefek olaylardan sonra işin seyri değişmeye başladı. Ailem kolej okumam için beni uzak bir şehirdeki bir akrabamızın evine yolladı. Zamanla daha da sıklaşan olaylar yaşamaya başladım. Sokakta gördüğüm, bu dünyaya ait olamayacak insanlar hatta köpek sürüleri (ne alakaysa) görmeye başladım… Hayal gücü oldukça yüksek biri olduğumdan halüsinasyon diye geçiştiriyordum.

Bir de bazı geceler gelen karabasanım vardı eskiden. Artık her gece gelmeye başlamıştı. İşin garibi korkmuyordum. Klasik şekilde üstüme çöküyor, beni nefessiz bırakıyordu filan… Hatta bir gece yüzümü okşamış, görmesem de acayip bir şefkat hissetmiştim. Bu arada şunu da ekleyeyim; küçükken yetimhaneye verilmiş, evlat edinilmiş ama bir türlü başlarından savılamamış bir çocuk olarak yetiştiğimden her alakasız şeyi şefkat diye niteleyen biriyim.

Neyse… Sonra oradan İstanbul’a; abimin yanında okula devam etmek için geldim. Yaşım 17 idi ve ben bir şekilde “Atkın” ile tanıştım. İlk zamanlar onunla sadece telepati sandığım bir yolla anlaşıyordum ve yarım yamalaktı. Anlattığına göre; 33 yaşında, sarışın, motosiklet kazasında ölmüş bir ruhtu. Ben doğduğum gün, saat ve saniyede ölmüştü. (Aynı zamanda birçok kişi ölmüştür biliyorum.)

Kendisinin de bilmediği bir nedenden dolayı doğduğum andan itibaren benleymiş ama hazır olmamı bekliyormuş. Zamanla baya baya normal sesle konuşur olduk hatta onu birkaç yıl sonra ayan beyan görmeye başlayacaktım… Zamanla ben, olacakları görmeye, insanlara sadece dokunarak ağrılarını dindirmeye, girdiğim evde büyü ve benzeri bir şey varsa nokta atışı yaparak bulmaya ve daha sonraları bildiğin film gibi istediğimi nerde olursa olsun izlemeye başladım.

Hatta abartıp ikiz kulelerin yıkılışını, tsunamiyi, sayısal sonuçları gibi olayları da önceden sezinlediğimi de söyleyebilirim. Eşyaları hareket ettirdiğimi, ölülerle konuşabildiğimi, cinleri, perileri, ölüleri görebildiğimi de bunlara ekleyebilirim. 22 yaşındayken eşim M. ile evlendim. İlginçtir ki aslında yanımda biri varken yapamadığım bu şeylere o birebir şahit olabiliyordu.

Eşyaların hareket edişini görüyor, kendimden ağır taşları kaldırdığımı görüyor (Ama bunu yaparken başkaları da vardı), bir insanın sadece gözlerine bakarak bütün hayat hikayesini anlatabildiğimi filan… Hepsini eşimin yanında yapabiliyordum ki zaten aslında kendimi deli zannetmememin tek delili buydu. Çünkü bana hala “Acaba mı?” gibi geliyordu. O bunlara şahit olmasa ve bana anlatmasa ben hep ertesi günü hayal meyal hatırlıyor ve ”Amaann galiba sıyırdım iyice” diyordum.

Çünkü kendimi bildim bileli zor ve yalnız bir hayatım oldu. Şimdi şöyle toparlarsak; kilometrelerce uzaktaki bir konuşmayı duyabilmek, olayları izleyebilmek, eşyaları hareket ettirmek, tabiri caizse gelecekten haber almak (Annemin merdivenden düşeceğini, abimin kaza yapacağını, tusunamiyi vb.) bir işin nasıl sonuçlanacağını bilmek, kayıp eşya bulmak (Arabamız çalındığında 14 gün sonra, Adana’da, nehre uçmuş şekilde bulacaklar dememden sonra aynen çıkması vb.)…

Sayısal sonucunu yazmam (Bir kere oldu), bir kaç hastalığa şifa olmam, ölüleri ya da benzerlerini görmem, onlarla konuşmam, vb. vb. bir insandım… Yaklaşık sekiz sene önce, eşimle kapı kapı hoca dolaştığımız ve sürekli okutulmam sonucu bu özelliklerimi kısmen kaybettim. Bunu ben de çok istedim çünkü çok yorulmuştum ve adım sürekli yayılmaya başlamıştı çünkü eşim sürekli yaşadıklarımızı insanlara anlatıyordu.

Ama sonra hayatım/hayatımız altüst oldu (Bu uzun bir konu). Şimdi sadece hisleri oldukça kuvvetli ve dediklerinin çoğu çıkan biri olarak kaldım ve şimdi (ki gerçekten kısa anlattım) yaşadığım her şeyi galiba oğlum yaşamaya başladı. Şu an dokuz yaşında ve ara ara gördüğü şeyleri anlatıyor bana ve ben, tasvirini yaptığı o şeylerin kim olduklarını adlarına kadar biliyorum. Böyle işte…

Ana Sayfa Paranormal Deneyimler

Bu gönderiyi ne kadar beğendiniz?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Keşfet
1 Comment
  1. eser says

    medyum. medyumsun bence eskilerin tabiriyle kahin. bunu anlayamadın mı daha 🙂