Tavsiye Korku Filmi: The Deep House
The Deep House adlı yapımı korku filmi severlere tavsiye ediyorum çünkü en azından benzer alt türdeki korku filmi klişelerinden gerekçe açısından çoğunlukla ayrışmış bir film.
Gayet izlenebilir bir korku filmi olarak tavsiye edeceğim filmin adı: The Deep House. Film hakkındaki yorumlarıma geçmeden önce resmi tanıtım metnine kısaca göz atmakta fayda var.

The Deep House Filminin Konusu
Tina ve erkek arkadaşı Ben, terk edilmiş yapıları keşfe meraklı olan bir çiftir. Sık sık keşfe çıkan çift, bulgularını Youtube kanallarında takipçileriyle paylaşmaktadırlar. Bir gün, Güneybatı Fransa’da, haritalarda pek gösterilmeyen bir bölgede keşfe çıkarlar. Uğursuz bir geçmişe sahip gizemli bir evin bulunduğu yapay bir gölün dibine dalış yapmaya karar verirler. Sosyal medyada canlı yayın yaparak dalış yapan çift, çok geçmeden kendilerini korkunç bir durumla karşı karşıya bulur.
Filmi Neden Tavsiye Ediyorum
The Deep Hose adlı yapımı korku filmi severlere tavsiye ediyorum çünkü en azından benzer alt türdeki korku filmi klişelerinden gerekçe açısından çoğunlukla arınmış, ayrışmış bir film. Korku filmi severler bilirler; tutkunu olduğumuz bu türün çok bariz birçok klişesi vardır. Kaçmak için arabaya binildiğinde arabanın marşının her zaman tutukluk yapması gibi yahut sevişen çiftin ilk kurbanlar olması gibi…
Çiftin Youtube‘da yayın yapmak amacıyla perili ev arayışında olmaları son dönemlerdeki pek çok korku filminin (Mezarlık Buluşmaları vb.) bir versiyonu olduğu fikrini aklınıza getirmesin. Başlangıcı hariç filmin süre olarak çok uzun bir kısmı su altında geçiyor. Ve su altında geçiyor olmasının verdiği bir tür klostrofobi film boyunca yakanızı bırakmıyor. Yapımın bir korku filmi olması sebebiyle bu iyi bir şey.
Su altında keşfe çıktıkları evin hayaletli ev klişesinden de oldukça ayrıştığını söyleyebilirim. Evde zulme maruz kalarak öldüğü için intikam amacıyla masumları öldüren hayaletler filan yok. Aslen bu yüzden hoşuma gitti zaten. Öyle muhteşem, hiç akla gelmemiş, benzeri görülmemiş bir gerekçesi yok filmdeki kötülüğün ama bıktıran türden bir klişeliği de yok.
Zaten biliyorsunuz ortalama bir korku filminden beklentimiz “kendini izletsin yeter”den pek öteye geçemez. Bu film de cuma gecenizi izlenebilir kalite bir seyirlik olarak keyiflendirecektir diye düşünüyorum.
Sinan Özgenç
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.