Mösyö Bon Bon
Edgar Allan Poe, Mösyö Bon Bon, 8
“Yahni yapılmış bir gölgeyi – hık! – bir düşün!” diye haykırdı, yetileri Majestelerinin diskurunun derinliği karşısında epey keskinleşmiş olan kahramanımız. “Yahni yapılmış bir gölgeyi bir – hık! – düşün!! Şimdi, kahretsin! – hık! – hıh! Eğer ben böyle bir – hık! – avanak olsaydım. Benim ruhum, Bay – hık!” “Senin ruhun mu Mösyö Bon Bon?” “Evet, efendim – hık! – benim ruhum” “Ne dedin?”
“Gölge değil, kahretsin!” “Yani demek istediğin…” “Evet efendim, benim ruhum -hık!- Hıh! Evet, efendim.” “Öyle bir iddiam yoktu” “Benim ruhum -hık!- kesinlikle uygundur -hık!- bir yahniye, sufleye.” “Salçalı yahniye.” “Gerçekten!” “Ragout ve Fricandeauya – bak sevgili dostum! Onu almana izin vereceğim -hık!- kelepir.”
Burada filozof Majestelerinin sırtına bir şaplak indirdi. “Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmem.” dedi diğeri istifini bozmadan, koltuğundan kalkarken. Metafizikçi bakakaldı. “Şu anda yeterince tedarikliyim” dedi Majesteleri. “Hık! Ha?” dedi filozof. “Elimde hazır fon yok hem bana hiç yakışmaz” “ Bayım, şu andaki iğrenç ve centilmenlikten uzak durumundan istifade etmek.” Burada ziyaretçi eğilip selam vererek çekildi -bunu nasıl yaptığı belli değildi- ama metafizikçi o “hain herifin” kafasına bir şişe fırlatmaya çalışırken tavandan sarkan ince zincir kopup lamba kafasına düşünce yere kapaklandı.
Ana Sayfa * Fantastik Hikayeler * Google Haberler’de takip et