Gökboz At ise masallarda ve nağıllarda (halk öykülerinde) kanatlı bir at olarak görünür. Sıradışı yetenekleri ve olağanüstü güçleri bulunur.
Akatuy, Gündenkliği'nde (gündüzle gecenin eşitlendiği zamanda) düzenlenen bir şenliktir. Çuvaşya'da kutlamaya katılmayan kişilerle iletişim kesilir.
Akar İyesi, akarsuyun koruyucu ruhudur. Çıplak bir kadın görünümündedir. Genelde zararsız bir varlıktır ancak kızdığında insanları suya çekebilir.
Ak Ata; iyiliği temsil eder. İnsanlığı korumakla görevlidir. Dünyâ’nın diğer ucunda yer alan kutsal okyanusta yani Akdeniz’de yaşar (veya onun kıyısındaki Ak Dağ’da) yaşar.
Ak Ana, evrenin başlangıcında ortaya çıkan varlıkların hepsine ruh / can vererek yaşam döngüsünü başlatmıştır. Bir efsane okyanusu olan Akdeniz’de yaşar.
Ehe Üreng (Beyaz Ana) olarak da bilinir ve sonsuz suların derinliklerinden çıkardığı çamuru bir kaplumbağanın sırtına koyarak yeryüzünü yarattığı söylenir.
Ak; aynı zamanda suyu ve temizliği sembolize eder. Beyazlamak, ışımak, yükselmek, yukarı çıkmak veya aşağı inmek, kutsallık, yaratmak gibi anlamlar taşır.
Ahaga, hayvanların ağası, onların efendisi olarak görülür. Ülgen tarafından yabani hayvanların ve onların yavrularının sorumluluğu kendisine verilmiştir.
Ağlıs'ın, dünyanın ilk demircisi olduğuna inanılır. At nalı ile körük, çekiç ve örs gibi demircilik gereçlerini bulan ilk bulan kişi odur.
Ağıl İyesi bir tehlike anında çobanı ses çıkararak veya hayvanların ses çıkarmalarını sağlayarak yabani hayvanlara ve kurtlara karşı uyarır.
Bir yıl fırtınalı bir günde kız yine yola çıkar ama esinti kavalın ezgilerini alıp farklı yönlere götürdüğü için sesin ne yandan geldiğini anlayamaz.
Ağan: Yakarma, Tanrı’ya yalvarma. Bazı kaynaklarda ise bu sözcüğün “Tövbe” etmek içeriği ön plana çıkar.
Ağal, kutlu sayılan ruhların insanlara yardımcı olacağı inanışına dayanır. Ata ruhlarına saygı gösterme anlayışı ile bağlantılı bir uygulamadır.
İki nehrin kavşağında bulunan bir adacığın tam ortasında, yan yana duran iki ağaç arasına düşen yıldırımlar sonrasında beş tane çadır belirir.
Kıpçak kelimesi “ağaç kovuğu” demektir. Annesi, Kıpçak’ı bir adanın ortasındaki ağacın kovuğunda doğurmuştur. Kıpçaklar da onun soyundan türemişlerdir.
Yerle göğü birbirine bağlayan ağacın dallarında, iki başlı bir kartal - Öksökö - yuva yapmıştır. Bu kartalın görevi, gökleri korumaktır.
Afrasyab, İran efsanelerinde Türklerin kağanı olarak anılır. Yetenekli bir savaşçı ve komutandır. Turan (Türk) ülkesinin hakanı ve Farsların baş düşmanı olarak tanıtılır.
Adsız Hatun’un, Adsızlar’a (henüz kahramanlık gösteremediği için ad alamayan çocuklara) ilişeceğinden ve onlara zarar vereceğinden korkulur.
Sibirler’de “Adsız Hanım” adlı kötü bir ruh bulunmaktadır. Ad nesnenin bir anlamda ruhudur, onun bir parçasıdır ve aralarında bir bağ vardır.
Dağları ve üzerindeki varlıkları korur. Özellikle dağlardaki at ve sığır sürülerinin koruyuculuğunu yapar. Buralardaki canlılara zarar verenlere çok kızar.
Türklerde Yayguçı Çağ (Yaratılış Zamanı) inanışı, varlığın birbirinden ayrışmadığı, her şeyin bütün olarak var olduğu bir dönemi ifâde eder. Her şeyin sonsuz bir su halinde olduğu...
Abzar İyesi, sevdiği hayvanın (genelde atın) yelesini taramaktan, kuyruğunu örmekten çok hoşlanır. Sevmediği atı ise aç bırakır, gece boyu koşturur, ter içinde bırakır, aşırı derecede yorar.
Türk kültüründe hayvanların ekonomik değerleri kadar onlarla yan yana geçen bir yaşam tarzı da anlatılara ve hikayelere de konu olmalarını sağlamıştır.
Yeraltındaki “Büyük Deniz”de (Tengiz / Tingiz) yaşayan ve ejdere benzeyen devasa iki yılandır. Timsaha benzer bir görünümleri vardır. Çatal kuyruklu ve dört ayaklıdırlar.
Abdal, hakikatin (gerçeğin) bilgisine ulaşmıştır. İnsanlardan uzakta, bazen kısmen çilekeş bir yaşam sürerler. Bazı istisnai durumlar dışında, gerekmedikçe aslında kimseye görünmezler.
Abay sözcüğünün “Havva” adıyla ilgili olduğunu öne süren görüşler de vardır. Fakat bu etimolojik olarak kesinleştirilebilecek bir öngörü değildir.
Bir efsaneye göre Abakan adlı bir genç, köylüleri kaçıran bir ayı ile savaşarak onu yener ve öldürür. Bunun üzerine ayının gövdesinden bir ırmak doğar. Abakan Irmağı’nda...
Abası bir kötü ruhtur. Yeraltında yaşayan, insanları kaçırabilen tek kollu, tek bacaklı, tek gözlü varlıklara verilen isimdir...