En Tesirli Tövbe Duaları

0
(0)

Tövbe nedir, ne anlama gelir? Tövbe istiğfar duası nasıl yapılır? Tövbe duası Arapça-Türkçe okunuşu ve anlamı.

Tövbe “geri dönmek, rücu etmek, dönüş yapmak” anlamına gelir ve “dinde yerilmiş şeyleri terk edip övgüye layık olanlara yönelme” şeklinde tanımlanır. Tövbe kapısı herkese açıktır. Kafire de, müşriğe de, fasığa da asiye de mücrime de günahkara da mümine de. Tövbe, bir af dileme olduğundan samimi pişmanlığın gerçekleşmesi ve affı istenen günahın bir daha yapılmaması husûsundaki kat’î azmi îcâb ettirir. Bunun için Cenab-ı Hak şöyle ikaz buyurur: “… Sakın şeytan, Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” (Lokmân, 33)

Tövbe Duası Kısa

Tövbe ve istiğfarın son derece ehemmiyetli olması sebebiyledir ki ruhî tekâmül için bütün tasavvuf yollarında seherlerdeki evrad ü ezkara istiğfar ile başlanır. En veciz istiğfar cümlesi: Estağfirullah el-Azîm.

Estağfirullah El Azim - İstiğfar -Tesirli Dualar
Estağfirullah El Azim

Tövbe İstiğfar Duası Uzun

Tevbe İstiğfar Duası - Tesirli Dualar
Tevbe İstiğfar Duası

Okunuşu: Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve, El-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi. Ve nes-elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidâyete lenâ, innehû, hüve’t-tevvâbü’r-rahîm. Tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ.”

Anlamı: Mağfiretini talep ediyorum Allâh’ım! Bağışlamanı diliyorum Rabbim! Kusur ve günahlarımdan beni tertemiz kılmanı istiyorum Yüce Mevlâm! (Bir aciz kul olarak ben) Kerim olan, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan, daima diri (Hayy) ve her şeyin kendisiyle ayakta durduğu ve varlığını sürdürdüğü (Kayyum) Yüce Rabbimin mağfiretini (bağışlamasını) niyaz ederim.

O’na yönelir ve yüce zatından bizlere tevbe, mağfiret ve hidayet lütfetmesini talep ederim. Zira tevbeleri kabul eden ve kullarına son derece merhametli olan odur. Kendi nefsine zulmeden ve ölmeye de hayatta kalmaya da, yeniden dirilmeye de kendi iktidarı olmayan aciz bir kul olarak Rabbime tevbe ederim.

Seyyidül İstiğfar Duası

Seyyidül İstiğfar
Seyyidül İstiğfar

Okunuşu: Allahümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene âlâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebûu leke bi-ni’metike aleyye ve ebûu bi-zenbî fağfir lî feinnehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente.”

Anlamı: Ey Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben senin kulunum. Ve ben iman ve ubudiyetimde/kulluğumda gücüm yettiği kadar senin ahd ü misakın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Senin bana ihsan ettiğin nimetleri ikrar ve itiraf ederim. Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve itiraf ederim. Ya Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira senden başkası günahları af ve mağfiret edemez. [1]Buhârî, Deavât, 2, 16

Seyyidül İstiğfar Duasının Fazileti

Resul-i Ekrem Efendimiz sözlerine devamla şöyle buyurur: “Her kim, bu Seyyidül İstiğfârı sevabına ve faziletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse cennetlik olur. Yine her kim, sevabına ve faziletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse cennetlik olur.” [2]Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101

Bu duanın hulâsa-i meali: Ya Rabb, ben cürm ü kusurlarımı itiraf eylerim, tevbe ve istiğfar ederim, nimetlerinin şükründen acizim. Beni af ve mağfiret eyle, demektir. Kul, “Estağfirullah” sözü ile hatasının farkında olarak, Cenab-ı Hak’tan hiçlik duygusu içinde bağışlanmayı isterken, yine Rasul-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den nakledilen “Seyyidül İstiğfâr” sözleri ile de Rabbine, yeniden bir kulluk sözü verir. Diğer bir ifadeyle “Elest bezmi”ndeki ahdini tazelemiş olur.

Bu gönderiyi ne kadar beğendiniz?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Dipnotlar

Dipnotlar
1Buhârî, Deavât, 2, 16
2Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101
Keşfet