Define Ararken Belamızı Bulduk

52
5
(1)

Define işlerine merak salan birkaç arkadaşın, büyü işleriyle uğraşan birinden yardım almaya karar vermeleriyle başlayan ve musallat, cinnet ve cinayetle sonuçlanan korkutucu olayların hikayesi.

Definecilik Merakı

Adım Mustafa. Şimdi size anlatacağım olay 2001 yılında başımdan geçti. Manisa doğumluyum. Define işlerine merak salmıştım. Biraz fakirlikten biraz da görgüsüzlüğümden üç arkadaşımı da bu amaçla sürekli peşimde sürükleyip durdum. Kazmadığımız yer kalmadı. Büyü işleriyle uğraşan İsmail amcaya danıştık. Bize bir kağıt üzerine Arapça harfler yazıp, elimize tutuşturdu. “Bunu gece yarısından sonra dağlık alana gömün. 24 saat sonra bir horozla beraber yanıma gelin.” dedi. 

Ertesi gün, arkadaşlarla bizim kümesten horoz alıp İsmail amcanın evine vardık. Saat tahmini 23:30 civarıydı. Kapıyı geç de olsa açtı. “Gizli gizli gidicez.” dedi. Apar topar giyinip dağın başına vardık. “Gömdüğünüz yer neresi?” dedi, gösterdik. Oraya varır varmaz horozu oraya koydu, kafasına yaklaşıp bir şeyler okudu. Duymadık pek net. Horozu bıraktı. Bize “Horozun durduğu yeri kazın.” dedi. İsmail amca başımızda dua okurken biz de hemen kazmaya başladık. Kazdığımız çukur yaklaşık iki metrelik bir derinliğe ulaştığı sırada yer sallanmaya başladı. 

Define Çukurundaki Sesler

İsmail amca kaçmaya başladı. Bizi çukurda bırakıp gidince iş başa düştü. Biraz da ölüm korkusunun verdiği gayretle bir şekilde yukarı tırmanmayı başardık. Sonra başladık kaçmaya. İsmail amcanın bizden hızlı koşma ihtimali olmamasına rağmen ortalıkta yoktu. Işıklandırmamız yetersiz olduğu için mi göremedik onu bilemiyorum. Üçümüz de korku içerisinde döndük köye. Ama benim aklım orada kalmıştı. Arkadaşlarıma yukarıda cüzdanımı düşürdüğümü söyledim. Yukarı; o yere vardım.

Daha az önce  korkudan orada bıraktığımız kazma kürekler ile yeniden kazmaya başladım. Kazdıkça sanki aynı yerdeymişim gibi bir santim daha kazamamış gibi hissediyordum. Acayip yorulmuştum. Çukurun tepesinden sesler duymaya başladım. Birileri sanki kendi kendine konuşuyor gibiydi. Aldırış etmeden kazmaya devam ettim. Ancak pek etkisini göremeyince geri; yukarı çıktım. 

Cinnet Büyüsü

Eve vardığımda annem “Bir adam seni sordu. Çirkin bir adam. Sana bu kağıdı bıraktı.” dedi. Odama geçip kağıdı açtığımda Arapça yazılar ve ben dahil arkadaşlarımın resimleri vardı. Hemen arkadaşlarımın evine vardım tek tek. İmamı uyandırdık. Bize bunun cinnet büyüsü olduğunu söyledi. “Yarın yatsı namazından sonra gelin bu büyüyü bozalım inşallah dedi yolladı bizi. Allah çarpsın eve varır varmaz durduk yere sinirlenip duruyordum. Anneme bağırmaya başladım. Sanırım vurdum da. Ama istemsiz yapıyordum bunları. 

O gecenin sabahı uyandığımda bahçedeydim. Nasıl geldim bilmiyorum. Yatsı namazını beklemeye başladık. Ama bizimkilerden haber yoktu. Evlerine gittim; Hasan’ı aldım. Osman’ın evine gittiğimizde ses seda yoktu. Ağlama sesi duyduk. Evin içine girdik. Osman ağlıyordu. Annesini, halasını bıçaklamış, ağlıyordu. Evin duvarına kanla bir şeyler karalamış. O an sinirimi alamayıp tokat attım Osman’a. Hasan ile beraber onu dışarı çıkardık. Ambulansla jandarmaya haber verdik. Jandarma Osman’ı götürdü. Cenazeler morga götürüldü.

Bizde olayın şokuyla imamın evine vardık. “Gelin” dedi, bizi evin yanındaki ahıra götürdü. “Oturun” dedi. Bir leğene oturduk. Sıcak suyla her tarafımızı yıkadı. “Birazdan sesler duyacaksınız. Korkmayın” dedi. Dualar okumaya başladı. Kulağımda çınlama hissetmeye başlamıştım. Hoca duayı bitirene kadar devam etti. 20 – 30 dakika sonra donmaya başladık. Hocanın göz altları mosmor olmuştu. “Çıkın gidin burdan!” dedi. Sonra “S…. gidin burdan!” diye bağırmaya başladı.

Yaktım Cini

Eve vardım korkudan tir tir titriyordum. Evde dolaşan kara kara şeyler görüyordum. Delirmeye başlamıştım. Sabaha kadar uyumadım. Sela okundu. Bizim Hasan intihar ederek öldürdü kendini. Sela bittikten 30 dakika sonra sonra hoca kapıyı kırar gibi çaldı. Elinde Kuran ile içeri girdi. İkimizi odaya kilitleyip dua okumaya başladı. Bana tokat atıp dua okuyordu. Bu göyle 10 dakika kadar aralıksız devam etti. “Kurtuldun” dedi “Yaktım cini” dedi. Evden çıktı gitti. Başka bir şey söylemedi. 

Sonrasında annem telaşla içeri girdi. “İmam evinde ölü bulunmuş oğlum!” diye ağlamaya başladı. Ben o günden sonra korkudan bir ay dışarı çıkamadım. Çok kötü günler geçirdim. Ama şu an sağlık durumum iyi. Evlendim, üç kızım oldu. Bana büyüyü yapan İsmail amcaymış. Sanırsam o da ben gittikten 1 yıl kadar sonra eceliyle ölmüş… Define, para pul bundan sonra umrumda değil. Siz de uzak durun, emekle kazanın.    

Ana Sayfa Paranormal Deneyimler

BU İÇERİĞİ NE KADAR BEĞENDİNİZ?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 5 / 5. Oy sayımı: 1

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Keşfet

  1. […] kabuslar görüyorum… Neyse; 18 Haziran gecesi (1978) Mustafa ve Vedat isimli arkadaşlarımla, define aramak amacıyla … köyüne gitmeye karar verdik. Köyde üç hane dışında diğer evler […]

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et