Yapay Zeka ve Biyolojik Sistemlerin Birleşimi: Yarı Organik Beyinli Robot

5
0
(0)

Yeni geliştirilen yarı organik beyinli robot, yapay zeka ve biyolojik sistemlerin birleşimini temsil ediyor. Bu makalede, yarı organik beyinli robotun nasıl çalıştığını, özelliklerini ve potansiyel faydalarını öğrenebilirsiniz. Geleceğin teknolojisi hakkında bilgi edinin.

Japon bilim adamlarından şimdiye kadar sadece bilimkurgu eserlerinde gördüğümüz bir keşif geldi. Bilim adamları laboratuvarda çoğaltılan canlı beyin hücrelerini kullanarak, dünyanın ilk yarı organik robotunu geliştirdi.

Japon bilim adamları, duvarların ve engellerin etrafından dolaşılabilen ve dünyanın ilk düşünen robotunu üretti. Tokyo Üniversitesi tarafından yapılan robot, laboratuvarda büyütülen nöronlara sahip ve hücreler elektrikle uyarıldığında, makine küçük bir labirentte başarılı bir şekilde dolaşabiliyor.

Yapay zeka ile desteklenen robot, algoritması yanlış karar verdiğinde beyin hücreleri tarafından uyarılıyor. Testlerden başarıyla geçen robot, insan gibi düşünen ve kendi iradesine sahip makineler çağının başlangıcı olarak tarihe geçti. Bilim adamları, robotun deneyimleri arttıkça; karmaşık problemleri çözme yeteneğinin de gelişeceğini belirtti.

Canlı Beyin Hücreleri Kullanıldı

Araştırmacılar, “fiziksel rezervuar hesaplama” adı verilen bir tekniğin, robotun beyin dalgalarını anlamlandırmasını ve engelleri aşmasını sağladığını söyledi. Applied Physics Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın yardımcı yazarı Prof. Dr. Hirokazu Takahashi “Bu sinir hücreleri veya nöronlar, bir beyinden alınan canlı hücrelerden büyütüldü. Bilgisayarın tutarlı sinyaller oluşturması için fiziksel rezervuar görevi gördüler” dedi.

Beyin hücrelerinden gelen sinyaller labirentte hareket ederken çevresel bilgileri iletti. Aynı zamanda yapay zekaya sahip olan robotun algoritması onu yanlış yöne yaptırdığında nöronlar tarafından uyarıldı. Yaklaşık 7,5 santimetre çapında ve 5 metre yüksekliğinde olan robotun insan gibi düşünen ve iradesi bulunan makineler çağının kapısını araladığı belirtildi.

Prof. Dr. Takahashi, “Çalışmamız, beyin dokusunun fiziksel bir kaynak olarak kullanılabileceğinin kanıtladı. Bulgularımız somutlaştırılmış bir sisteme sinyaller göndererek herhangi bir ek öğrenme olmadan hedefe yönelik davranışın üretebileceğini gösteriyor” diye konuştu.

İnsan Beyni Gibi Öğrendikçe Gelişiyor

Takashi, robotun geliştirilirken, “zekanın düzensiz veya kaotik bir durumdan tutarlılık çıkaran bir mekanizmadan ortaya çıktığı” fikrinden ilham aldıklarını belirtti. Takashi, “Bir ilkokul çocuğunun beyni, beyninin dinamikleri yeterince zengin olmadığı için, bir üniversiteye giriş sınavında matematik problemlerini çözemez.

Görev çözme yeteneği, ağın oluşturabileceği uzamsal-zamansal kalıpların ne kadar zengin olduğuyla ilgilidir. Nöronlara sahip robotlar da deneyimleri arttıkça daha karmaşık problemleri çözebilir” dedi. Öte yandan, şu anda insanlar tarafından yapılan çoğu işi 50 yıl içinde robotların yapacağı tahmin ediliyor.

Ana Sayfa

BU İÇERİĞİ NE KADAR BEĞENDİNİZ?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

Keşfet

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et