Cinler Geleceği veya Gaybı Bilebilirler mi
Cinler geleceği yahut gaybı bilebilirler mi? Kuran ve hadislerde cinlerin gaybı veya geleceği bilip bilemeyecekleri konusunda neler deniyor? sorularının cevapları:
Cinler Geleceği Bilebilir mi
Cinlerin, Peygamberimizin dünyaya teşrifinden önce semaya çıkıp bazı olaylar ve haberler hakkında önceden malumat sahibi olduklarına, gerek ayet-i kerimelerde gerekse hadisi şeriflerde işaret edilmiştir. Mesela: “Onlar, artık mele-i a’lâ’ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.”
Ayetleri ile “And olsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.” Ve “Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk. Halbuki, (daha önce) biz onun bazı kısımlarında (haber) dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor.” ayetleri bunlardan bazılarıdır. [1]Saffat, 37/8, 9, 10
Ancak Peygamberimizin doğumunda ve özellikle vahiy gelmeye başladığı andan itibaren casus cinlerin ve şeytanların semavi alemlerden haber almaları önce zorlaşmış sonra tamamen ortadan kalkmıştır. Bu konuda Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.” Ve “Şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk.”[2]Hicir, 15/17-18o.
Cinler Gaybı Bilir mi
Kuranı Kerim’de Hz. Süleyman’ın vefatından bahseden ayette şöyle buyurulmaktadır: “Süleyman`ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Sonunda yere) yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı.” [3]Sebe, 34/14
Bu ayetten, Hz. Süleyman’ın, değneğine dayanmış vaziyette dururken öldüğü, ağaç kurdunun değneği çürütmesi sonucunda Hz. Süleyman’ın yere düşmesiyle öldüğünün anlaşıldığı fakat öldüğü hâlde değneğe dayalı vaziyette ayakta durduğu sürece, kendisini sağ zanneden cinlerin çalışmaya devam ettikleri anlaşılıyor. Ayetin devamında da cinlerin gaybı bilmedikleri, zira gaybı bilselerdi Hz. Süleyman’ın öldüğünü fark edip, uzun süre onur kırıcı ağır işler altında çalışmayacakları anlatılıyor. Demek ki cinler gaybı bilmiyor. Hatta değil gaybı bilmek, misalde olduğu gibi, bazen gözleri önünde cereyan eden bir olayı bile anlayamayabilirler.
Cinlerin Bilgileri
Müfessir Razi de şöyle der: “Süleyman (a.s), bazen gündüz ve gece, tam bir gün ayakta Allah’a ibadet ederdi. Hatta bazen daha da uzatırdı. Bir asası vardı, ona dayanarak Rabbinin huzurunda dururdu. İşte böyle ibadet ettiği bir sırada, değneğine dayalı olarak vefat ettirildi. Askerleri kendisini ibadette sanıyorlardı. Böylece günler, aylar geçti. Sonra Allah, işin ortaya çıkmasını isteyince kurt, Hz. Süleyman’ın değneğini kemirerek çürüttü ve Süleyman (a.s) yere düştü.
Hz. Süleyman’ın öldüğünü daha önce fark etmeyen ve kendilerinin gaybı bildiklerini sanan cinler, bu durum karşısında gaybı bilmediklerini anladılar. Çünkü gaybı bilselerdi, Hz. Süleyman öldüğü hâlde uzun süre ağır işlerde çalışmaya devam etmezlerdi.”… “Gerçi cinler, insanların bilmedikleri bazı şeyleri bilirler, ama bu gaybı bilmek demek değildir. Sadece onların bilgi alanı, insanlarınkinden geniştir. Fakat onların bilgisi de sınırlıdır. Ve onlar da sadece eşyanın dış yüzünü bilirler. Onların bilgisi, insanlarınkinden daha gizli, daha derin olmakla beraber, onlar da gaybı bilmezler. Gaybı bilmek ancak Allah’a mahsustur.”[4]Razi, Mefatihu`l-Gayb, XXV/250
Cinlerin bizden daha uzun yaşamaktadırlar. Buna bir yere gitme, bir kaynağa ulaşma konusunda sahip oldukları hız da eklenirse, elbette ilimleri ve bilgi kapasiteleri insanlarınkinden farklı olabileceği daha iyi anlaşılır…