Cinler Büyüler Muskalar Neler Yaşadım Neler

33
0
(0)

Cin Hikayeleri – Instagram takipçimiz yaşadığı tuhaf ve esrarengiz olayları anlatıyor. Büyü ve muska yoluyla evlendirilen anlatıcımızın yaşadığı korkunç deneyimlerin hikayesi.

Beni Saplantı Haline Getiren Adam

Cin Hikayeleri – 10 Aralık 2012de başlamıştı her şey. Çok gençtim daha… Doğum günümü kutlamaya kuzenlere gitmiştik. Orada liseden kankam olan İbrahim’i de gördüm. Arkadaşlarıyla gelmiş. Yanıma gelip selam verdi. Doğum günümü kutladı. Sonra arkadaşlarının yanına gitti. Aradan fazla geçmeden İbrahim tekrar geldi yanıma. Biraz uzakta oturan birisini gösterdi.

Gösterdiği kişi uzaktan kuzeniymiş. “Sana çıkma teklif ediyor” dedi. Çocuğa baktım; yok böyle bir iticilik! Her yeri kıllı. Maymuna benzettim. İbrahim’e gülüp, ona; benimle dalga geçmemesini söyledim. Sonuçta ben, bakımlı, oldukça fit ve güzel bir kızdım. Ben teklifi reddedince İbrahim geri gitti. Ama o çocuk peşimi bırakmadı… 

O sıralarda; benim internetten konuştuğum, aynı köylü bir çocuk vardı. Yaklaşık 2 sene kadar konuştuk onunla. Üniversite okuyordu. Denizcilik üzerine. Yabancı dil için Ukrayna’ya gitmeyi planlıyordu. İbrahim’in kuzeni ise durmadan haber yolluyordu bana teklifini kabul etmem için. Kendi kuzenim de ısrarla “Telefon numaranı vereyim” diyordu.

İstemiyordum. Bir akşam; konuştuğum çocuk bana “Seni çok seviyorum. Bu yüzden senden daha fazla saklayamayacağım. Sana bir şey söylemem lazım.” dedi. “Ben bir başkasıyla beraber oldum. Bunu sana söylemezsem içim rahat etmeyecek. Seni çok seviyorum ama aldattım seni. Beni affet.” dedi. 

Aldatılınca Boşluğa Düşmüştüm

O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. İnanamadım. Bu nasıl sevgiydi böyle? Seven aldatır mıydı? Biz bu yaz nişanlanmayacak mıydık? Nasıl yaptı bunu bana inanamadım. Çok gururlu birisiyim. Kimseyle konuşmadan bir süre kendimi toparlamak, daha doğrusu biraz da olsa kendime gelebilmek için telefonu kapattım. Ertesi gün açtığımda ise kuzen mesaj atmış, onu gördüm.

“Hadi cevap ver artık! İbrahim sorup duruyor.” diyordu. Ben de o an; isteksizce de olsa telefon numaramı arkadaşına vermesini söyledim. Sevgilim arasa da cevap vermiyordum. Bitmişti artık benim için. İbrahim’in kuzeni de iki gün boyunca ısrarla buluşmak, konuşmak istedi. Daha önce kimseyle el ele bile tutuşmamıştım. İki kere internetten sanal sevgilim olmuştu sadece.

İkincisi az önce anlattığım gibi bitmişti. Ne yapacağımı bilemiyordum. O boşlukta ben de konuşmaya başladım onunla. Hiç içim ısınmıyordu 4 gündür konuşuyor olmamıza rağmen. Kuzenim “Ayrıl o zaman” demeye başladı ama ben de sevgi olmamasına rağmen tuhaf bir bağlılık vardı. Ayrılamıyordum. Kuzenim ısrarla “Bırak” diye dayatmasına karşın ertesi gün biz kaçtık. 

Tuhaf Olaylar Bir Rüya İle Başladı

Mantıksız hatta tuhaf olduğunun farkındayım. Sonuçta daha bir haftadır bile tanımıyordum onu. Neden kaçtım onunla bugün hala bilmiyorum. Sevmiyordum da… Neyse, 2 gün sonra geldik, ara görüldü, bir zaman sonra düğün yapıldı. 15 gün her şey mükemmeldi. Sevgi tavan yapıyordu resmen. 15 gün sonra ben bir rüya gördüm: Eşim banyoya giriyor. O anda dış kapıdan onun sesi geliyor. “Hadi pikniğe gidiyoruz.” diyor. Kapıdan içeriye bakarken banyonun önünde bana gülüyor… Değişik bir rüyaydı… 

Ertesi gün ben duştayken onun sesini duydum. Ama aslında o yatakta uyuyordu. Banyonun kapısına vuruldu “Hadi” diye. O ara havlu sarıyordum. Banyodan çıktığımda orada kimse yoktu! Odaya koştum; kocam uyuyordu. Onu uyandırdım ve olanları anlattım. O ise bana “Yok bir şey. Yat uyu.” dedi. Ben ondan sonra korkmaya başladım.

Eşim bu olaydan sonra nedensiz şekilde beni dövmeye başladı ama her gün… Öyle arada bir değil. Saçımı yolar, her yerimi güvertirdi.  Anneme bile yollamazdı. Arada bir anneme gidiyorum diye bile döverdi. Kaçarak evlenmiş olduğum için aileme de anlatamazdım bu olanları. Ya ailem bana “O adamla bizim rızamızı almadan kaçarak evlendin sonuçta. Sen kendin istedin. Yaşadıklarının tek sorumlusu kendindin” derlerse diye. 

Related Posts

Evdeki Ses ve Gölgeler

O, sabahları işe gittikten yaklaşık yarım saat sonra evde sesler olurdu. Gölgeler görürdüm. Birileri bana dokunurdu. Oturduğum yerden kalkamazdım korkudan. Artık her günüm böyle korku ve tedirginlik içinde geçiyordu. O işten gelince dayak başlardı. İşin ilginç yanıysa kocam evdeyken az önce anlattıklarıma benzer hiçbir tuhaf olayın gerçekleşmeyişiydi.

Kocam işe vb. gidince yahut uyuduğu zamanlarda gerçekleşiyordu bu tuhaf yahut korkutucu olaylar.  Artık yaşamakta olduklarım iyice dayanılmaz hale gelince sonunda nihayet aileme başımdan geçenleri ve korktuğumu anlattım. Bir cami hocasına gittik. Adam beni okudu sağolsun. Bir su verdi. “Her şeye kullan” dedi. Gündüzlerimdeki korku bitti ama cin olduğunu tahmin ettiğim o şeyler rüyalarımda rahat bırakmıyorlardı beni bu sefer de.

Bir süre sonra hocanın bana vermiş olduğu o okunmuş su ortadan kayboldu. Nereye gitti bilmiyorum. Suyun ortadan kaybolmasının ardından her şey yeniden başladı. Geceleri; mutfaktan tabak, çanak, tencere, kaşık sesleri, gündüzleri; dokunmalar, evde sürekli bir şeylerin kıpırdayıp yerlerinin değişmesi, akşamları koca dayağı… Allah’tan ailemi sık görmüyordüm. Görüştüğümüzde de vücudumdaki morlukları bir şekilde saklıyor, gözükenlere de kılıf uyduruyordum kızmasınlar diye.

Odamdaki Beyaz Kıyafetli Adamlar

Bir keresinde de öyle bir susadım ki… Ama mutfağa adım atamıyorum korkudan… Eşim de su getirmedi gece. Boğazım o biçim kurudu… İki beyaz elbiseli adam girdi odaya. Kolumu tutup, beni ayağa kaldırdılar. Çok korktum. Eşim duymadı sesimi. “Korkma! Allah bizi, seni korumak için gönderdi. Korkma; gel.” dedi. Mutfaktan çanak, kaşık sesleri geliyordu hala. Mutfağa soktular beni. Ben nasıl ağlıyorum hala korkudan. “Korkma! Dediğimi tekrarla, suyu 3 yudumda iç. Oturarak iç.” dediler. Oturup dedikleri şekilde suyumu içtim. Ondan sonra da memlekete gittik zaten. Sanki kurtulayım diye yolladılar beni evden…

Cinleri Varmış

Memlekete gidişim ise şöyle oldu: Günler böyle ilerlerken ailem, yazın memlekete gidecekti. Bizi de çağırdılar. Eşim gitmek istemedi. O zaman ailem en azından sadece benim onlarla gitmem konusunda ısrarcı oldu. Eşim, babamdan çekindiği için istemeyerek de olsa bu teklifi kabul etti. Böylelikle ailem beni de aldı ve beraberce memlekete gittik.

Memleketteyken bir gün babamın kuzeni ziyaretimize geldi. Görünmez varlıklar yani anlayacağınız cinler varmış onda da. Ben bunu bilmiyordum. Bir gün “Üşüdüm.” dedi. Hırkamı verdim. Aradan 5 dakika geçti geçmedi “Bu kimin hırkası?” diye sordu. “Eşimin” dedim. “Nasıl birisi?” diye sordu. “İyi” dedim. “Yalan söyleme!” dedi. “Yoo; ne yalanı?” dedim.

Annem “Ne oldu Hatice?” diye sordu babamın kuzenine. Babamın kuzeni anneme “Yenge ayakta mı uyuyorsun?! Kızın delirmek üzere. Neden yardım etmiyorsunuz?” diye çok kızdı. Annem şok oldu. “Ne oluyor?” dedi. Yaşadıklarımı tek tek anlattı. Şok oldum ben de! “Nereden biliyorsun bütün bunları?” diye sordum. “O hırkayı giymeseydim bilemezdim.” dedi. “Demek ki boş yere üşütmemişler beni.” dedi. Müslümanmış onun cinleri. “Döndüğünüz zaman kızını sakin o eve geri gönderme. Ölür kızın orada.” dedi.

Kadını Okuyarak İstemsizce Konuşturdu

Daha sonra eşimin babaannesi hoş geldine geldi memleketteyken. Çay dolduruyoruz Hatice ablayla.  “Konuşturayım mı?” dedi. “Konuştur abla.” dedim. Babaannem, dedem, babam, biz, eşimin dedesi, babaannesi otururken Hatice abla bir şey okumaya başladı. Dakika geçmeden babaannesi tek tek “Şurada şu hoca var. Ona gittik. Şöyle yaptık, böyle yaptık…” diye konuşmaya başladı.

Kadın ne dediğinin farkında değil. Arada lafı değiştirmeye çalışıyor ama bir süre sonra kaldığı yerden aynı konuya geri dönüyordu… Eşimin dedesi konuyu kapatmaya çalışıyor ancak kadın susmuyordu bir türlü. Sonunda eşimin dedesi ayaklandı. Çok oturmadan kalktılar. Onlar gidince annem mutfağa geçti. Biz de geçince annem şok olduğunu söyledi.

Sadece annem değil, hepimizin ağzı şaşkınlıktan açık kalmıştı. Hatice abla sayesinde diyemediklerimi dedim, her şeyi anlattım aileme. Annem çok ağladı. Eve dönünce babam eşimle konuştu. Biraz tantana oldu. Sonunda ayrıldım evden. Eşyalarımı aldım çıktım. O ay ev patlamış. Nasıl patladığını kimse bilmiyor… İki katlı, bahçeli bir evdi.

Yukarıda teyzemin oğlu kalıyordu. Her şeyi duyuyorlarmış ama “Aile meselesi karışmamız doğru olmayabilir” diyorlarmış. Kimseye anlatmamışlar çektiklerimi. Boşandıktan sonra yavaş yavaş kurtuldum. Çok şükür; şu anda çok iyiyim. Bu arada meğer onunla kaçmam, onu sevmem için muska yaptırmışlar; onu da öğrendim….

Ana Sayfa * Paranormal Deneyimler 

BU İÇERİĞİ NE KADAR BEĞENDİNİZ?

Puanlamak için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama değerlendirme 0 / 5. Oy sayımı: 0

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

Bu yazı sizin için yararlı olmadığı için üzgünüz!

Bu gönderiyi geliştirelim!

Bize bu yazıyı nasıl geliştirebileceğimizi söyleyin?

ParanormalHaber sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin