Evlenmeden altı ay önce nişanlandım. Şu an evliyim. Her şey nişanlanmamla başladı. Gece ablamla yatarken kırmızı, küçük bir ışığın tavanda gezindiğini fark ettim. Araba ışığıdır diye önemsemedim fakat bana ısrarla bir şey anlatıyor gibiydi.
Bu İlkti
Kalktım, ışığa doğru yürüdüm. Ben yürüdükçe o da ilerledi ve balkona kadar çıkardı beni. O sıra babam namaz için kalkmış. Beni demirlerden atlarken tuttu. Bu ilkti.
Nefesini Ensemde Hissettim
Sonraki günler daha da kötüleşti. 39 kiloya kadar düştüm çünkü yemek yememi istemiyorlardı. Evlenmek üzere olduğum için beni hiç rahat bırakmadılar. Bir gün, evde televizyonun karşısında uyuyakalmıştım. Sonra yanıma birinin yattığını hissetim. Nefes alışını ensemde hissettim. Korkudan terledim, su gibi olmuştum. Gözümü açtığımda koşarak kapıya gittim. Kapının kilidini açmaya çalıştıkça daha da kilitlendi. O nefes yine arkamdaydı. Siyah bir el kapının kolunu tuttu.
Onlar Hala Benimle
Felak suresini okumaya başladım. Çığlıklarıma bütün apartman geldi. Sonra bir sürü doktor, hastane ve en sonunda tedavi için Bakırköy’ü önerdiler. Bence o hastanelerde yatanların çoğuna cinler musallat olmuş. Tıbbın çaresiz kaldığı sara ve epilepsi hastalıklarına bu kadar sık rastlanması tesadüf değil. Şu an evliyim ve onlar hala benimle…