Yaşanmış Kısa Cin Hikayesi – Mezarlıkta karşılaştığı kadının aslında cin olduğunu öğrenen bir gencin o günden sonra yaşadığı korku dolu olayların hikayesi.
Annem babam çalışan insanlar. Kardeşim ise öğrenci. Bu yüzden her gün tek başıma kalırım evde. Çok sıkıcı, bunaltıcı geçer. Bir gün değişiklik olsun diye annemin işyerine gittim. Biraz sohbet, çay filan derken canım sıkıldı. Annemden müsaade isteyerek dışarı, hava almaya çıktım. Tur attım işyerinin etrafında. Binanın arka tarafında mezarlık var. Apartmanların arasında yer alır.
Öğlen vakti idi. Oradan geçerken kadının biri kara çarşafa bürünmüş, başı eğik ağlıyordu bir mezarın başında. Dayanamadım gittim yanına. Teselli amaçlı. Baş sağlığı diledim. “Sen de kimsin?” dedi. Ben de kendimi tanıttım. Hep susuyordu, tek kelime etmedi. Ben rahatlatmak için konuşmaya başladım. Dedim belki ağlaması durur, belli ki stresli, hüzünlü günler geçiriyor.
O karşımdaki bayandan öyle bir hırıltı sesi geldi ki inanamazsınız! Başını bir kaldırdı; yüzü yara bere içinde. Çok korkmuştum ama belli etmedim alınmasın diye. “Ne o korktun mu?” deyiverdi. “Yoo, korkmadım. Geçmiş olsun” dedim titreyerek. “Tamam o zaman. Git şimdi buradan” dedi. Sustum. Arkamı döndüm gidiyorum. Mezarlığın sadece bir kapısı var…
Arkamı dönüp “İnsanlık vazifesi olarak yanına geldik üzülmeyin diye. Ne bu isyan? Biraz nazik olur, teşekkür eder insan” demek istedim. “Anam o ne!” dedim kendi kendime. Kadın piyasada yok. Tırsmadım değil. “Neyse ya duvardan atlamıştır” dedim. O gün yaşadığım bu tuhaf olayı düşünedurdum. Gece, herkes uyumaya gitti. Ben de internette takıldım bir süre.
Gecenin üçü gibi geçtim odama. Uyku bastı. Camım kapalı. Dışarda rüzgar da yok. Cam bir açıldı “Şakkkkkk!”. Yerimden fırladım. Dışarıdaki sokak lambası nedense yanmadı o gün. Pencereden -biliyorum inanmaya bin şahit ister bunu ancak yaşayan bilir- şeffaf, duman şeklinde bir şey odama süzüldü. O kadındı! Sesimi çıkartamadım. Bana bağırdı.
Sesi çok inceydi. Ödüm patladı. “Sen de kimsin?” dedim. Kıpırdayamıyordum korkudan. Durup durup çığlık atıyordu. Perdeler uçuşuyordu. Ben böyle bir şey görmedim . “Benden ne istiyorsun?” diyorum ses yok. Bana bakıyor bön bön, çığlık sadece. Birden arkasından 2 erkek, duman gibi belirdi. “Seni almaya geldik” dediler. Sesleri insan sesinden farklıydı.
Nasıl anlatılır, tarif edilir bilmem. Ayet-el Kürsi’yi okumama yakın kadın gözlerini daha da açtı. Sonra odamın kapısından ışık gibi bir yansıma süzüldü. Anneannem içerde Kuran okuyormuş. Tekrar hepsi çığlık ata atta birbirine dolanıp saniyeden daha hızlı yok oldular. Anneannem diyaliz hastasıdır. Her gün hastaneye gider. Çok korkmuştum. Hemen içeri gittim.
Anneanneme her şeyi anlattım. Anneannem o günden sonra yanımdan ayrılmıyor. Ama halen neden bana bulaştıklarını anlayabilmiş değilim… Anneannem bir gece rahatsızlanmıştı. Hastaneye kaldırdılar. Çok üzülmüştüm. Yine o kadın geldi. Artık ya da yaratık mı demeliyim bilmiyorum. Ama Allah’tan Kuran yatağımın baş köşesindeydi. Bana yaklaşamıyordu.
Bu sefer yumuşak bir tonda benimle konuşmaya çalışıyordu. “O Kuran’ı içeri götür, seninle konuşacaklarım var” dedi. “Hayır” dedim ve hemen Kuran’ı aldım, okumaya başladım. Anneannem; cinlere, iblislere karşı olan duaları bana öğretmişti. O kadar yüksek sesle bir çığlık attı ki kulaklarım patlayacaktı. Ses tonunun altında bir de çınlama sesi eşlik ediyordu.
Bıkmıştım artık. Yine gitmişti. “Allah’ım yardım et! Nedir bunların benden istediği” diye yakarıverdim. Rüyamda yine onu gördüm. “Senin sorunun nedir? Neden durmadan karşıma çıkıyorsun? Ne gibi bir yanlışım oldu da peşimi bırakmıyorsun? dedim. Evet, artık korkumu yendim sadece rahatsız olmaktan başka bir şey yoktu. Söyledikleri karşısında taş kesildim.
Aynen şöyle ifade etti “Benim çocuğumu anneannen öldürdü”. Ben de “Nasıl?” dedim. Çocuğu anneannemin yanına gitmiş bir gece vakti. Ninem de görmüş bunu. Tabi korkmuş, sarılmış duaya. Bu çocuk tekrar, tekrar gelmiş. Sebebini ben de bilmiyorum. Sonra anneannem masaya oturmuş Kuran’ı yanına alarak hem dua okuyor hem de cin mektubu yazıyor.
Yazdıktan sonra yastığın arasına koymuş ve uyumuş. O gün çığlık sesi yankılanmış evde. Nineme anlattım bu yaşananları. Doğruladı. Çok mütevazi, bilgili, Allah yolunda, doğru bir hoca getirdi babam. Her şeyi anlattık. Dualar okudu, muskalar yazdı. Artık bunlar yaşanmıyor. Rahatım ama inşallah daha da olmaz bunlar. Allah kimseye yaşatmasın…
Pingback: Cin Mektubu Arapça Yazılışı ve Türkçe Anlamı - Paranormal Haber